Batman: Year 100



Sene 2039.. Ne Gotham bizim hatırladığımız gibi, ne de sakinleri. Gotham, polislerin ve federallerin hükmettiği bir şehre dönüşmüş, arama izni falan hak getire. Bir de Hollywood polisiyelerinin o klişesinin tıpkısı, hala federallerin ve polislerin yolu sıklıkla çakışmakta ve yetki sorunu yaşanmakta. Federallerin yöntemleri de görüldüğü kadarıyla gayet sert ve belaltı: Tehdit, şantaj, kaba kuvvet. Tam bir korku imparatorluğu. İşte böyle bir ortamda, uzun bir aradan sonra Batman yeniden ortaya çıkar. Batman’in ilk müdahil olduğu olayda öldürülen bir federalin suçu Batman’in üzerinde kalır ve polis tarafından fellik fellik aranan bir kanun kaçağı durumuna düşer. Aslında oyun içinde oyun bir senaryoda bu adamı diğer federaller öldürmüştür ve katledilen kişi aslında organik veri taşıyıcısıdır, taşıdığı ise ‘Fleshkiller’ (etkatili) olarak adlandırılan bir virüse ait tüm veridir..

‘Year 100’, Paul Pope’un yazıp çizdiği, günümüzden iki kuşak sonrasında, distopik bir Gotham’da geçen bir Batman hikayesi. Bu anlatıda bizim zamanların ‘Batman’inin devri kapanmış, hatta hakkındaki tüm kayıtlar yok olmuş, bir zamanlarki varlığı kuşkulu bir halde, şehir efsanesine dönüşmüştür..

Albümün sayfalarında ilerledikçe karşımıza yine bir Gordon çıkıyor; gri saçlarıyla, bıyıklarıyla, pardesüsüyle bir yerlerden tanıdık sanki (: Dedesinin izinden giden Jim Gordon, olaylar geliştikçe kendisinin de ayırdına vardığı üzere birilerinin direktifiyle Arkham’dan alınıp gerektiğinde kullanılmak üzere GCPD’de (Gotham City Police Department) önemli bir mevkiye getirilmiş..


Günümüz Batman evreninden devşirilen sadece Batman ve Gordon değil, gerektiğinde Batman kostümünü giyen bir Robin ve her türlü gizli veriye ulaşma yeteneğine haiz ‘Oracle’ (her ne kadar kendini bu şekilde adlandırmıyor olsa da) bu albümde yine kendilerine bir rol bulmuşlar..



Geleceğin bu yeni Batman’i kimdir bilinmiyor, hikayede kimliği açık edilmemekte. Bilinen sadece isminin Bruce olduğu. Torun Gordon’ın Batman’in şaşırtıcı bir şekilde GCPD’nin veri tabanında bulunmayan dosyasını arayışı onu dedesinin kayıtlarına götürüyor. Torun Gordon dedesinin sadece kişisel bilgisayarında bir kopyasını tuttuğu, polis kayıtlarından özenle sildiği dosyayı buluyor. Bu dosyayı Batman’e verirken Gordon ‘Bruce’ diyor..

‘Year 100’, 2007 senesinde ‘En İyi Kısa Seri’ ve ‘En İyi Yazar/Çizer’ olmak üzere iki Eisner ile ödüllendirilmiş bir hikaye. Bu kısa seriyi, hele de bu başlıklarda ödüle layık gördüklerine göre 2006 senesi çizgiroman adına kesat geçmiş olmalı..




Öncelikle Paul Pope çizgi olarak çirkin ve özensiz bir havada. Bu tarzıyla kesinlikle genel trendden hızlıca sıyrılıyor ve farklılığıyla göze batıyor. Birbirinden ateşli görünen fıstıkların ve yakışıklıların arasında koca dudaklı, eğri büğrü tipleri farketmemek mümkün değil. Pope’un amaçladığı budur belki de, öyle ya da böyle rakiplerinin arasından sıyrılmak..

Konuya gelirsek, maalesef burada da yaratıcı bir şey yok. Biyolojik de olsa yine bir kitlesel imha silahı, bunu ele geçirip menfaatine kullanmak isteyen bir federal ajan, bu oyunu farkeden ve oyunda başrolü kapmayı amaçlayan bir diğer federal maşa. Bütün bunlar bana kalırsa sıradan.. Albüme notum ‘eh işte’ kabilinden 6/10..

Bu arada ‘Year 100’ nereden geliyor derseniz, hikayenin geçtiği 2039, Batman’in 1939 yılında Detective Comics’in 27. fasikülündeki ilk görünüşünden 100 sene sonrası..



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Cassandra Nova: İlk Düşman