Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Marvel’ın girift X evreni yeni okuru çok da sıcak karşılamaz bildiğiniz üzere...

Yıllar içerisinde ölen, dirilen, tekrar ölen, yine dirilen, taraf değiştiren, geçmişe giden, günümüze dönen, geleceğe sıçrayan, gelecekten gelen sayısız karakterle kafalar öyle bir allak bullak olur ki ‘en iyisi ben hiç bulaşmayayım’ der bir köşeye çekilirsiniz...

Yok inat ettiniz, çözeceğim bu yapıyı dediniz, bu sefer de karakterler arası pembe dizi kıvamındaki kim kimden hoşlanıyor, kimin ne zaman kiminle bir münasebeti olmuş, tek taraflı mıymış yoksa karşılık görmüş mü bu aşkı, ne kadar ileri gitmişler, birlikteliklerinde gerçekten o kişiler miymiş yoksa taraflardan biri onun görüntüsüne bürünmüş bir suret değiştiricisi miymiş ya da yaşananlar gerçek miymiş yoksa üçüncü bir mutant zihinleriyle mi oynuyormuş sorunsalı çıkar karşınıza...

Bunlara ek olarak şahsen takıldığım diğer bir nokta da bu mutantların sınıflandırılmaları... Bunlar kendi aralarında ‘Sen alpha seviye mutantsın ahbap, benim gibi bir omeganın karşısında en ufak bir şansın yok, istersen ufak ufak topukla...’ muhabbetleri yaparken benim gibi X evrenini öğrenmeye çalışan birisi ‘alpha ne, omega ne’ noktasında mıhlanıp kalabiliyor. Hele bir de X-Men filmlerini seyredip, Jean Grey’in (ki filmde en güçlü mutantlardan biri olarak nitelendiriliyordu) 5. seviye mutant olarak tanımlandığını görünce okurun zihnini kemiren yanıtlanamayan sorulara yenileri ekleniyor : Bu rakamsal seviyelendirme de nereden çıktı şimdi? Bunu ayrı mı düşünmeli yoksa sınıflandırmada bunlar birbirinin devamı mı? Yahu bunların hepsi homo sapiens superior değil mi? Alpha mutant ve omega mutantın ne farklılığı var? Nasıl bir hiyerarşisi var bu sistemin?

İşin ilginci bu konuyla ilgili kesin bir bilgilendirmeye de rastlamamıştım şimdiye kadar... Yerli yabancı çizgiroman forumlarında konu hakkında görüşler havada uçuşuyor, bağıntılar veriliyor, bağıntıyı açmaya çalıştığınızda o sayfanın artık orada olmadığını görüyorsunuz... ‘Bu ne gizem arkadaş, yok mu şunun bir açıklaması...’ diye gürlerken yabancı dilde bir metne denk geldim... Güvenilir bir kaynak olduğunu düşündüğüm Newsarama.com’daki bu yazıya şöyle başlıyor yazarı...

‘Stan Lee ve Jack Kirby X-Men’i yaratırken, kendilerini sıradan insanlardan ayıracak şekilde özel bir güce ya da niteliğe neden olan bir mutasyon ile doğmuş az sayıda karakterle yola çıkmışlardı.

Fasiküller ilerledikçe aslında çok sayıda mutantın ortalarda gezindiğine ve insanların mutantlar karşısında yokolacakları, yeryüzünden silinecekleri korkusunu taşıdığına tanık olduk.

Son birkaç on yılda X-Men evreni de evrime uğradı. Her mutantın benzersiz bir beyin dalga şekline sahip olduğu ortaya çıktığı gibi, genellikle ergenlik döneminde devreye giren ve güçlerini ortaya çıkaran gizemli bir X geni ile doğduğunu öğrendik. Ve bir de taa en başından itibaren, tüm mutasyonların aynı şekilde olmadığını... Mutantların bazıları aynen sıradan insanların suretindeyken, bazıları da dünyadışı varlıkları ya da iblisleri veya hayvanları andırıyordu.

Zamanla, hangi karakterin ne seviyede bir güce sahip olduğunun takibini yapan bir sınıflandırma sistemi ortaya çıktı. Lakin bu sınıflandırma da değiştirilemez değildi. X evreni genişledikçe ve hikaye derinleştikçe bazı mutantlar mevcut niteliklerine önceden farkedilememiş güçler eklediler, bazıları dış etkenler tarafından genetik olarak değiştirildiler, bazıları da o anki yapılarını ve güçlerini değiştiren ikincil mutasyonlara uğradılar. Dolayısıyla tüm bunların sonucunda da bazılarının mutant sınıflandırmasındaki mevcut konumları farklılaştı...’

Yazar bu noktadan sonra Marvel evrenindeki mutant sınıflandırmasının temel 6 kategorisini açıklamaya girişiyor. Şu şekilde devam ediyor yazı...

Alpha Düzey Mutant

Alpha düzey bir mutant, görüntüsü itibariyle sıradan bir insandan farklı değildir ve güçleri çarpışma esnasında oldukça etkilidir. Ayrıca, taşıdıkları mutasyon sebebiyle herhangi bir kısıtlamayla yaşamak zorunda da kalmazlar.

Kitty ve Colossus

Kitty Pryde gayet sıradan bir kadın gibi görünür ve duvarların arasından geçebilme yeteneğine sahiptir. Dazzler, görüntüsü itibariyle normal insanlardan hiç farklı değildir ancak ses dalgalarını emerek onları ışık veya lazer şeklinde yönlendirebilir. Colossus, gücünü kullandığında yaşayan metal bir varlık gibi görünmesine rağmen, bu gücünü devredışı bıraktığında normal insan görünümüne geri döner.

Gücünü kontrol edebilmeye başladığından beri Alpha mutant olarak tanımlanan Rogue, öncesinde Beta düzey olarak nitelendiriliyordu. Pekiyi öyleyse nedir Beta düzey mutant?



Beta Düzey Mutant

Beta düzey mutantlar ufak tefek farklılıkları dışında Alpha mutantlara çok benzer. İlk bakışta normal bir insandan ayırdedilemeseler de pek rastlanmayan bir göz rengi gibi bir özelliği farkedebilecek dikkatli bir inceleme Beta düzey mutantları normal insanlardan ayıran nitelikleri ortaya çıkarır.

Gambit

Ayrıca Beta düzey bir mutant, görüntüsü itibariyle sıradan bir insanı andırırken, Rogue’un uzun yıllar boyunca kimseye dokunamaması gibi, güçleri nedeniyle bazı kısıtlamalarla yaşamak durumunda kalabilir.

Gücünü devredışı bırakamayan ve sürekli aktif olan bu gücünü baskılayabilmek adına daima özel lensler ya da vizör kullanmak zorunda olan Cyclops Beta düzey bir mutanttır. Gambit gücünü kontrol edebilmesine ve insan görünümünde olmasına rağmen kara zeminli kırmızı gözleri onu Beta kategorisine sokar. Wolverine ilk bakışta insan gibi görünebilir, ama iyileşme gücünün her daim aktif olması ve sahip olduğu o meşhur pençeleri oluşturan fazladan kemikler ve kaslar onu Beta düzey bir mutant yapmaktadır.

Gamma Düzey Mutant

Aynen Alfa ya da Beta mutantlar gibi, Gamma düzey mutantların da güçleri kavga – dövüş esnasında oldukça faydalıdır. Ama taşıdıkları X geninin sonucu ortaya çıkan farklılıklarını gizleyemedikleri takdirde görünümleri itibariyle normal insanlardan ilk bakışta ayırdedilir.

Blink

Çok büyük kütleleri bile ışınlayabilme yeteneği Blink’i göğüs göğüse mücadelede oldukça faydalı kılmaktadır. Bununla birlikte lila rengi derisiyle, görünmeyen gözbebekleriyle, pembe saçlarıyla ve yüzündeki garip lekeleriyle normal insan suretinden çok farklıdır. Nightcrawler tıpkı Örümcek Adam gibi yüzeylere tırmanabilir ya da sınırlı bir mesafe içerisinde ışınlanabilir ancak doğuştan bir iblis görünümündedir. Çivit mavisi bir kürkle, ellerinde üçer, ayaklarında ikişer parmakla, altın rengi gözlerle, elfvari kulaklarla, sivri dişlerle ve cisimleri kavrayabildiği kuyruğuyla doğmuştur.

Delta Düzey Mutant

Delta düzey mutantlar tıpkı Alfa ya da Beta mutantlar gibi, ilk bakışta normal insan suretindedir. Ancak onların aksine Delta mutantların güçleri belirgin ve kuvvetli değildir. Karşısındaki kişi Delta düzey bir mutantın nispeten zayıf kalan güçlerinin farkına bile varamayabilir. Bu kategorideki mutantlar, yeteneklerinin doğasına bağlı olarak, mutant olduklarının farkına bile varmadan yıllarca yaşayabilir.

Forge

Örneğin Domino Delta düzey bir mutanttır. Stresi ve adrenalin seviyesi arttığında o an için görüş alanı içerisindeki olasılıkları kendi lehine çeviren, kendisi için iyi şans, karşısındaki için kötü şans yaratan bir yeteneğe sahiptir. Lakin bu bile otomatik olarak gerçekleşmez, iyi şansını değerlendirebilmek adına birşeyler yapması gerekir. Domino’ya ateş edildiğinde, hiçbir harekette bulunmadan olduğu yerde durması onları kurşunlardan korumaz. Ancak ona ateş edenlerden kaçmaya başladığı takdirde bütün o kurşunlar kendisi sıyırıp geçecektir. Bir diğer Delta düzey mutant olan Forge, bazen nasıl çalıştıklarını bile tam olarak anlamadan, içgüdüsel olarak makinalar yapabilmekte veya onları yeniden çalıştırabilmektedir.

Epsilon Düzey Mutant

Epsilon düzey mutantların ya dövüş esnasında çok da faydalı olmayan bir gücü vardır ya da gerçek anlamda bir güçleri yoktur. Ancak tıpkı Gamma mutantlar gibi farklılıklarını gizleyemezler. İnsanlar arasında yaşamaktan ziyade kanalizasyonları yeğlemiş bir topluluk olan ‘Morlock’lar arasında Epsilon kategorisinde değerlendirilen çok sayıda mutant yeralmaktadır.

Tommy

Bir Morlock olan Tommy yüzündeki renkli lekelerle oldukça belirgin farklı bir görünüme sahiptir ve istediği anda kağıt kalınlığına dönüşebilir. Taşıdığı X geni Artie Maddicks’in vücudunun ciddi şekilde değişmesine ve deforme olmasına neden olmuştur. Bunun yanısıra, konuşma yetisini kaybettiği için artık sadece düşüncelerinin hologramlarını yaratarak iletişim kurabilmektedir.

Omega Düzey Mutant

Sıradan insanları ve devleti korkutan esasen Omega düzey mutantlardır. Sahip oldukları eşsiz güç seviyesinin kendilerine verdiği geniş çaplı yıkım potansiyeli ve durdurulmalarının ya da yokedilmelerinin kolay kolay mümkün olmaması, Omega mutantların varolan en ciddi tehdit olarak nitelendirilmelerine neden olmaktadır.

Storm

Omega düzey mutantların bariz örneği Magneto’yu manyetizmanın efendisi yapan mutasyonu ona farklı güçler kazandırmakta, aynı zamanda belli bir dereceye kadar yerçekimini ve elektriği kontrol edebilmesini sağlamaktadır. Storm, ruh haline bağlı olarak şiddetlenen ve tamamen durduramadığı maddeyi kontrol edebilme yeteneğiyle yine Omega düzey bir mutant olarak düşünülebilir. Keza Iceman artık Omega düzeyde değerlendirilen mutantlardan birisidir. Başlangıçta daha çok bir Alpha gibi görünen Iceman, kendi kopyalarını oluşturup organik buz varlıklarından bir ordu yaratmak gibi son yıllarda sergilediği üstün maharetlerle gerçek potansiyelini ortaya koymaya başlamıştır.



Böylece tamamlanıyor bu yazı... Aydınlanmasına aydınlandım da şimdi de ‘Acaba kimler Omega düzeyde değerlendiriliyor, kimlerin Omega düzeye sıçrama potansiyeli olabilir?’ soruları kafamın içinde dolaşmaya başladı...

Bir de ‘Yok Omega şöyle, yok Omega böyle!’ deniyor da kaç defa gördük (Misal Ali Recan’ın sayesinde yıllar önce kendi dilimizde okuma imkanı bulduğumuz Uncanny X-Men #1’de) koskoca manyetizmanın efendisinin üç – beş Alpha düzey mutantın karşısında kuyruğu kıstırıp kaçtığını...