'Sins Remembered' ya da Straczynski’ye Güzelleme
Üzerimde son okuduğum Spectacular Spider-Man albümünün baskısı, uzunca bir süredir oturuyorum rahat koltuğumda. Boş gözlerle çizgiroman kütüphaneme bakarken, gelecek bir ilhamla kelimelerimi sıralamayı bekliyorum. Böyle böyle on dakika daha geçiyor, durum umutsuz. Tek bir satır dahi yok ortada. Vazgeçmek üzereyim... ‘Bu hikaye de bana hiç yazma şevki vermedi...’ diyorum yanımda bilgisayarını açmış çalışan eşime. Esasında sohbet başlatma amacı da taşımıyorum, yanıt beklemiyorum, sadece o anki iç sesimin dışa yansıması, düşüncelerimin dudaklarımın arasından kaçması bu. Dinlemediğini düşünüyorken ‘Hikaye ne hakkında?’ diye soruyor birden. Eşim, sayemde Peter Parker’ın alter egosunun Örümcek Adam olduğunu bilecek kadar çizgiroman kültürüne haiz olduğundan diyebiliyorum ki; ‘Peter Parker’ın büyük aşkı rahmetli Gwen Stacy’nin Norman Osborn’dan olma ikizlerinin, ki Osborn Peter’ın en büyük düşmanı olur, hikayesinin ikinci bölü-‘ ‘Sen neler okuyorsun böyle yahu!!!’ diye