Li'l Gotham

Şükran Günü’nün fırında hindi klasiğinden rahatsızlık duyan ve bu kanatlı uzak akrabalarını makus talihlerinden kurtarmak üzere harekete geçen Penguen...

Sevgililer Günü’nde Harlequin yağmurundan kaçayım derken doluya tutulan; Poison Ivy’nin serasında üzerine dökülen sıvı sonrası kadınların karşı koyamadığı feromonal bir aşk fenomenine dönüşen Joker...

Anneler Günü’nde Damian’ı anne şefkatinden mahrum bırakmak istemeyen bir Talia Al Ghul...

Babalar Günü’nde yer yokluğundan dolayı aynı masayı paylaşmak durumunda kalan iki baba-kız: Barbara ve Komiser Gordon, Talia ve Ras Al Ghul dörtlüsü...

Noel’de minik yetimlerden oluşan koroyu, sırf Gotham şehrinin dejenerasyonundan kurtarmak amacıyla kaçıran ve onların hamiliğini üstlenen Mr. Freeze...

Cadılar Bayramı’nda sokaklar iyisinden kötüsünden sahte kostümlülerle doluyken bir lokantada kadehleri kaldıran gerçek kostümlü kötüleri basan ve çıkarken o masanın da hesabını ödeyen bir Kara Şövalye...

Batman için tamamen sıradışı, yumuşak, duygusal yanı kuvvetli, mizahi olmaya gayretli kısa kısa hikayeler...

Bu çocuksu öyküleri tamamlayacak şekilde karakterlerin çocuksu yorumlanması.. Chibi de deniyor; küçük ve şirin anlamında. Koca kafalar, küçük bedenler, küçük çocuklara özgü sevimli orantılar... Damian’ın da dediği gibi ‘Tamamen Gerçekdışı!’ olsalar da sımsıcak geliyor insana. Hele bir de bu sıcaklığa uygun düşen pastel tonlar ve suluboya hissi yaratan renklendirmeyle sayfalar daha da içine çekiyor insanı...

Böyle bir Batman serisini hemen kabul etmek zor! Beğenip beğenmeyeceğiniz Batman’den ne beklediğinize bağlı: Sadece şiddet dolu bir Batman evreni mi yoksa arada çerez niyetine bu evrenin çocukça bir masumlukta yorumlanması mı?

Fikir güzel, çizimler güzel, hikayeler fena değil, lakin mizah zayıf. Ama yine de sanırım ikinci albüme de şans vereceğim...