Batman – The Long Halloween
Superman – Tüm Mevsimler’den tanıdığımız yazar Jeph Loeb ve Tim Sale ikilisinin Batman için yaratılarından biri olan The Long Halloween kara film tadındaki senaryosuyla çeşitli kaynaklarda en beğenilen ilk 5 Batman hikayesi arasında gösteriliyor...
Editör Archie Goodwin’in Loeb'e sorduğu iki soru bu güzel hikayeyi ortaya çıkarmış:
Neden bir film noir hikayesi olmasın?
Frank Miller’ın Batman: Year One’da karşımıza çıkardığı ‘The Roman’ karakterine acaba ne oldu?
Bu noktadan hareketle Jeph Loeb ‘The Long Halloween’i Batman’in ilk dönem hikayelerinden birisi olarak tasarlamış... Kanunu çeşitli şekillerde temsil eden 3 farklı gücün, polis şefi Jim Gordon, Batman ve bölge savcısı Harvey Dent!!!’in ‘The Roman’ın suç örgütünü yoketmek için yaptıkları işbirliğiyle başlayan ve tam bu esnada ortaya çıkan, sadece özel günlerde bu çetenin adamlarını öldüren bir seri katilin adım adım izini süren bir Batman hikayesi ortaya çıkmış...
Okurken zaman zaman Baba filmlerini hatırlamamak mümkün değil... Kanunun dokunamadığı şehrin bir numaralı suç örgütünün tepesindeki Carmine ‘The Roman’ Falcone, onun Harvard’da okumuş, baba Falcone’nin kesinlikle kanunsuz işlerinin dışında tutmaya çalıştığı oğlu Alberto Falcone, şehrin iki numaralı babası Sal ‘The Boss’ Maroni, bir mafya hesaplaşması görünümündeki cinayetler vs.
Neleri beğendim derseniz...
Asla yıkılmaz dediğimiz Bruce Wayne’nin ailesini kaybettiği o geceki çocuktan bir türlü kopamadığına, yaşadığı o travmanın etkisiyle o koskoca adamın yıllar sonra bile annesinin mezar taşına sarılıp histerik bir şekilde hüngür hüngür ağladığına şahit oldum ve onun da zayıflıkları olabilen bir insan olduğunu gördüm...
Batman’in suçlunun izini süren gerçek bir dedektif karakterinde senaryo edilmesi hoşuma gitti... Dünyanın en büyük dedektifini, bu özelliği geri plana atılmış, süper kötülerle savaşırken görmeye o kadar alışmışım ki bu çok farklı geldi... ‘Kara Şovalye’nin Dönüşü’ filmi tüm zamanların en iyi Batman filmi olarak gösteriliyorsa sebebi bu filmin aslında tüm zamanların en iyi suç filmlerinden birisi olmasıdır... The Long Halloween’da da bu tadı fazlasıyla aldım...
Üstadın müthiş güzellikteki çizimleri... Bence Joker’i en güzel resmeden çizerdir Tim Sale, özellikle de o korkutucu şekilde sürekli sırıtan ifadesini. Albümün bir karesinde üşenmedim saydım, 94 adet biçimsiz ve korkunç diş çizmiş 😊
Gordon, Harvey Dent ve Batman’in o meşhur yarasa projektörünün bulunduğu çatıda birbirleriyle olan diyalogları... Gordon’un her ikisine de kanunları çiğnedikleri takdirde içeri tıkmak istedikleri suçlulardan fakları olmayacağını, ancak kanunları onlar için bir miktar esneteceğini söyleyip kanunun dışına taşmamayı kabul edip etmediklerini sorduğu o kareler... Tamam derken yüzlerdeki o söylediğine inanmaz ifadeler...
Harvey Dent, daha doğrusu I believe in Harvey Dent (Harvey Dent’e inanıyorum) olgusu ve içerdiği çelişki...
Ve elbetteki göndermeleriyle Jeph Loeb’in Baba filmine yaptığı saygı duruşu...
Peki neyi beğenmedim...
Hikaye yavaş yavaş ortaya çıkarken Mike Friedrich’in önerisiyle, bir yıllık süreci kaplayan bu hikaye tıpkı anlatıldığı gibi 13 sayı yani 1 yıl sürecek şekilde yayınlanmasında hemfikir olmuşlar... İşte bu noktada bendeki hoşnutsuzluk başlıyor! Ayrı ayrı hikayeye dahil edilen, sonra da safdışı bırakılan Joker, Zehirli Sarmaşık, Bilmececi, Korkuluk, Penguen gibi karakterlerin dolgu malzemesi gibi kullanıldığını düşündüm ki bunu haketmeyecek kalitede, sağlam kötü karakterlerdir kanaatimce. Sanki hikayenin ilk hali Batman, Harvey Dent, Gordon ve esrarengiz katil çevresinde dönmek üzere kurgulanmış ama sonrasında 13 sayıya uzatmak için diğer karakterler dahil edilmiş gibi... Şahsi fikrim, bütün o süper kötüler hariç tutulduğunda hikayenin belki 370 sayfa sürmeyeceği ancak daha da etkileyici olacağı...
Son olarak puanlamam : Hikaye 8,5/10... Çizimler 9/10...
Yorumlar
Yorum Gönder