5727 Sayılı Kanuna Göre Mister No'nun Sayfalarında Sigara İçilmez...
Muhteşem Yüzyıl dizisi tartışmaları ve Mehmet Aksoy’un Kars’taki İnsanlık Anıtı’nın ucubeliği!!! gündeme sanat ve edebiyatta sansürü getirdi. Aslında çizgiroman okurları sansürle, daha doğrusu durumdan vazife çıkaran yayıncı anlayışıyla iki senedir gayet yakinen tanışık.
Aşağıdaki yazıyı, sansürü görür görmez, hayret ve endişe içerisinde http://www.altinmadalyon.com.tr/ sitesinde kaleme almıştım. Sonrasında da forumun en keyifli ve uzun süreli beyin fırtınalarından birisine tanıklık ettim...
Adetimdir okumadan evvel çizgiromanımı elime alır, sayfalarını şöyle bir karıştırır, kağıdın ve mürekkebin o güzel kokusunu içime çekerim. Öyle laf olsun diye yazmıyorum gerçekten ara ara koklarım yeni kitabımı.
Yine almışım çizgiromanlarımı, önce hangisinden başlasam kararsızlığı içerisindeyim. Elim Mister No cildine gidiyor, başlıyorum sayfaları karıştırmaya.
İlk şok ve ilk tepki... "Bak hatalı basmışlar" diyorum kendi kendime.
Hatanın bir sigara çizimine denk gelmesi hafifçe dürtüyor beni ama hadi canım olur mu öyle şey!
İkinci şok... Yine gölgeleme, yine bir sigara... Ben hala "Yok canım tesadüf olmalı" saflığı içerisindeyim.
Sayfalar ilerliyor ve ardarda benzer gölgelerle karşılaşıyorum.
Bende ne keyif kalıyor ne de Mister No okuma isteği...
Ben votka portakalımı yudumladığım barda, arkadaşlarla king çevirdiğim kahvede, hatta mümkün olsa evimde sigara içilmemesini istiyorum, okuduğum çizgiromanın sayfalarında değil.
Çizgiromanımı sanatçının yarattığı gibi okumak istiyorum, çıplak bir kadının resmini gazetede yayınlarken göğüs uçlarına konan yıldızlar gibi değil.
Aynı günlerde çıkan Red Kit'e bakıyorum, sigaraya dokunulmamış, hem de kapaktan sürmanşet girmişler.
Hukuk konusunda yetkinliğim yok ama bilmek istediğim bu zorunlu bir uygulama mıdır, yoksa gereksiz ve fazlaca ihtiyatlı bir kanun yorumu mu?
Zorunluysa da, zaten alıcı kitlesi çoktan 18'ini gerilerde bırakmış bu çizgiromanları +18 şeklinde ama sansürsüz, olduğu gibi yayınlamak mümkün müdür acaba?
Bu yazıdan sonra biz çizgiroman sevdalıları bu konuyu günlerce tartıştık... Aslında tartışmak doğru kelime değil, kolay kolay yakalanmayan fikirsel bir birliktelik ve düşünsel monologla uygulamanın mantıksızlığını dile getirdik, yayıncıdan tatmin edici bir açıklama bekledik...
Bu yazıdan sonra biz çizgiroman sevdalıları bu konuyu günlerce tartıştık... Aslında tartışmak doğru kelime değil, kolay kolay yakalanmayan fikirsel bir birliktelik ve düşünsel monologla uygulamanın mantıksızlığını dile getirdik, yayıncıdan tatmin edici bir açıklama bekledik...
Sonrası mı... Bugün hala üzerinde oynanmış karelerde, kahramanlarımızın ağzından kaynağı belirsiz dumanlar çıkıyor. Soğuktan herhalde :)
Yorumlar
Yorum Gönder