Weapon XIV: Stepford Cockoos
Morrison X-Men’deki koltuğunu bırakmadan önce son bir Weapon Plus açıklamasında daha bulunmakta: 150 yıl sonrasında geçen ve çıkış noktasının Scott Summers ve Emma Frost ilişkisinin hiç başlamamış olması olan bu hikayede Stepford hatunlarının Weapon XIV oldukları söyleniyor okura...
150 yıl öncesine yani Morrison’ın 2000 başlarındaki X-Men’ine dönersek, Stepford Cuckoos aslında Emma Frost’un Xavier okulundaki gözdeleri. Kendilerini ‘Five-in-One’ olarak niteleyen bu kızlar birlikteyken bireysel olduklarının çok çok ötesinde bir bilinç, güç ve telepatlık düzeyine ulaşmakta...
Ancak, omega düzey potansiyeli olduğu düşünülen Quentin Quire’nin isyanında onu durdurmak üzere mutant güçlerini artıran (ve yine altından Sublime'ın çıktığı) 'Kick'i kullanıp Cerebra’ya giren Sophie’nin ölümüyle önce ‘Four-in-One’; daha sonra da Xorn olarak Xavier okuluna giren ve zamanı geldiğinde Xorn maskesini atan Magneto’ya aşık olan ancak sonrasında hayal kırıklığına uğradığı Magneto tarafından yok edilen Esme’nin kaybıyla ‘Three-in-One’a dönüşür grup. Geriye Phoebe, Mindee ve Celeste kalır...
Quentin Quire ve Magneto; hep bir mutant başkaldırısına kurban gider grup üyeleri...
Zaten Grant Morrison X-Men döneminin temel unsurlarından birisi de Charles Xavier’ın ‘homo sapiens ve homo sapiens superior birlikte mesut içerisinde yaşayabilir’ şeklindeki barışçı doktrininin sorgulanması ve hatta alaşağı edilmesi. Bu sorgulama öyle damdan düşer gibi olmaz elbette, taşlar birer birer döşenir. Şöyle ki:
- Topu topu 4 jenerasyon içerisinde homo sapiensın yok olacak olması ve yerini homo sapiens superiora bırakacak olması. Dolayısıyla on yıl öncesinin nispeten tek tük mutantlarının bugün sayısal olarak patlaması...
- Cassandra Nova’nın kumandasıyla da olsa insan yapımı sentinel teknolojisinin Genosha’da 16 milyon mutantın hayatına nokta koyması...
- Sıradan insan ve sıradan mutant arasında sokak düzeyindeki hafif yoğunluklu savaş...
- Sokaktaki adamdan oluşan timlerin mutant avı ve bu şiddete aynı yöntemlerle yanıt vermeyi tercih eden okullu mutantlar...
- Magneto’nun ‘homo sapiens superior hükmetmelidir’ şeklindeki Xavier zıttı görüşünün ağır basmaya başlaması ve bu olumsuz ortamda yoğun taraftar toplaması...
Yine Stepford kızlarımıza dönersek...
Grant Morrison, Stepford kızlarını bir anda ortaya çıkarıyor. Genosha’daki mutant katliamından sonra Xavier okulunda ders vermeye başlayan eski düşman, yeni dost Emma Frost’un mentörlüğünde, konuştuklarında hep bir ağızdan aynı kelimeleri sarfeden bir beşiz grubu olarak tanıyoruz kendilerini. Ancak Morrison kırk küsür sayılık X-Men yazarlığı döneminde bu kızların kökenlerine dair herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Ancak biraz tırtıklayınca daha sonraki hikayelerden ne oldukları, nasıl Weapon XIV’e dönüştürüldükleri ortaya çıkıyor...
Dr. John Sublime’ın bilinçsiz haldeki Emma Frost’tan çaldığı yumurtalardan, Weapon Plus programının üslerinden World laboratuvarında klonlanan binlerce minik Emma’nın sadece beşi Stepford Cuckoos. World’ün yapay zaman teknolojisiyle hızla yaşlandırılıyor ve mutant soyunu kurutmak için yaratıldıklarını hatırlamaları engellenerek (ki Silvestri'nin yukarıdaki paneline göre 150 sene sonra da olsa doğru an geldiğinde bunu hatırlayacaklar) gerçek dünyaya salıveriliyorlar...
Bu yeni bilgilerin ışığında Emma Frost’un Stepford kızlarını kendine bu kadar yakın görmesi ya da Sophie’nin ölümünden sonra Emma’yı suçlayarak himayesinden çıktıklarında Emma'nın hissettiği hayal kırıklığı ya da Esme kollarında can verirken Emma'nın tutamadığı gözyaşları artık daha bir anlamlı geliyor bana...
Ne derler, ana yüreği bu :)
Silvestri'nin kaleminden Stepford Cuckoos |
Morrison X-Men’deki koltuğunu bırakmadan önce son bir Weapon Plus açıklamasında daha bulunmakta: 150 yıl sonrasında geçen ve çıkış noktasının Scott Summers ve Emma Frost ilişkisinin hiç başlamamış olması olan bu hikayede Stepford hatunlarının Weapon XIV oldukları söyleniyor okura...
150 yıl öncesine yani Morrison’ın 2000 başlarındaki X-Men’ine dönersek, Stepford Cuckoos aslında Emma Frost’un Xavier okulundaki gözdeleri. Kendilerini ‘Five-in-One’ olarak niteleyen bu kızlar birlikteyken bireysel olduklarının çok çok ötesinde bir bilinç, güç ve telepatlık düzeyine ulaşmakta...
Ancak, omega düzey potansiyeli olduğu düşünülen Quentin Quire’nin isyanında onu durdurmak üzere mutant güçlerini artıran (ve yine altından Sublime'ın çıktığı) 'Kick'i kullanıp Cerebra’ya giren Sophie’nin ölümüyle önce ‘Four-in-One’; daha sonra da Xorn olarak Xavier okuluna giren ve zamanı geldiğinde Xorn maskesini atan Magneto’ya aşık olan ancak sonrasında hayal kırıklığına uğradığı Magneto tarafından yok edilen Esme’nin kaybıyla ‘Three-in-One’a dönüşür grup. Geriye Phoebe, Mindee ve Celeste kalır...
Quentin Quire ve Magneto; hep bir mutant başkaldırısına kurban gider grup üyeleri...
Zaten Grant Morrison X-Men döneminin temel unsurlarından birisi de Charles Xavier’ın ‘homo sapiens ve homo sapiens superior birlikte mesut içerisinde yaşayabilir’ şeklindeki barışçı doktrininin sorgulanması ve hatta alaşağı edilmesi. Bu sorgulama öyle damdan düşer gibi olmaz elbette, taşlar birer birer döşenir. Şöyle ki:
- Topu topu 4 jenerasyon içerisinde homo sapiensın yok olacak olması ve yerini homo sapiens superiora bırakacak olması. Dolayısıyla on yıl öncesinin nispeten tek tük mutantlarının bugün sayısal olarak patlaması...
- Cassandra Nova’nın kumandasıyla da olsa insan yapımı sentinel teknolojisinin Genosha’da 16 milyon mutantın hayatına nokta koyması...
- Sıradan insan ve sıradan mutant arasında sokak düzeyindeki hafif yoğunluklu savaş...
- Sokaktaki adamdan oluşan timlerin mutant avı ve bu şiddete aynı yöntemlerle yanıt vermeyi tercih eden okullu mutantlar...
- Magneto’nun ‘homo sapiens superior hükmetmelidir’ şeklindeki Xavier zıttı görüşünün ağır basmaya başlaması ve bu olumsuz ortamda yoğun taraftar toplaması...
Yine Stepford kızlarımıza dönersek...
Grant Morrison, Stepford kızlarını bir anda ortaya çıkarıyor. Genosha’daki mutant katliamından sonra Xavier okulunda ders vermeye başlayan eski düşman, yeni dost Emma Frost’un mentörlüğünde, konuştuklarında hep bir ağızdan aynı kelimeleri sarfeden bir beşiz grubu olarak tanıyoruz kendilerini. Ancak Morrison kırk küsür sayılık X-Men yazarlığı döneminde bu kızların kökenlerine dair herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Ancak biraz tırtıklayınca daha sonraki hikayelerden ne oldukları, nasıl Weapon XIV’e dönüştürüldükleri ortaya çıkıyor...
Stepford Cuckoos ve Emma Frost - Frank Quitely |
Dr. John Sublime’ın bilinçsiz haldeki Emma Frost’tan çaldığı yumurtalardan, Weapon Plus programının üslerinden World laboratuvarında klonlanan binlerce minik Emma’nın sadece beşi Stepford Cuckoos. World’ün yapay zaman teknolojisiyle hızla yaşlandırılıyor ve mutant soyunu kurutmak için yaratıldıklarını hatırlamaları engellenerek (ki Silvestri'nin yukarıdaki paneline göre 150 sene sonra da olsa doğru an geldiğinde bunu hatırlayacaklar) gerçek dünyaya salıveriliyorlar...
Bu yeni bilgilerin ışığında Emma Frost’un Stepford kızlarını kendine bu kadar yakın görmesi ya da Sophie’nin ölümünden sonra Emma’yı suçlayarak himayesinden çıktıklarında Emma'nın hissettiği hayal kırıklığı ya da Esme kollarında can verirken Emma'nın tutamadığı gözyaşları artık daha bir anlamlı geliyor bana...
Ne derler, ana yüreği bu :)
Yorumlar
Yorum Gönder