Evet Ulan!



Fantastik Dörtlü – Alfa Yayınları
Kısım 1

Tuhaf Çeviriler – Küfürlü Paneller

Yıl 1988. Alfa Yayınları, Fantastik Dörtlü’nün birinci sayısını okurla buluşturuyor. Heyecanlıyım, Bilka Örümcek Adamlarından tanıdığım - yıllardır hayalini kurduğum bir seriyi daha okuyabileceğim. Ufaltılmış boyutlar, renksiz hatta yer yer silik baskı umurumda değil. Çevirinin özgün panellerden sapmalarından, çevirmenin hikayeye katkılarından bihaberim. Hele hele, aradan geçen otuz yıl sonrasında şimdi okurken yadırgadığım, balonlarda tercih edilen tuhaf kelimelerin - sözcük gruplarının farkında bile değilim. Tatmin çocuk halimizle ne kadar kolaymış. Hakeza karşılığında duyulan minnet de..


İstedim ki okurken hala keyif veren bu sayfalarda aralara sıkıştırılmış bu hafif küfürlerin, tuhaf panellerin izini süreyim, yadırgadıklarımı kayıtlara geçireyim..

Fantastik Dörtlü'nün Türkiye macerası orijinal 190. sayıyla başlar. Reed Richards'ın güçlerini kaybetmesi sonrası dostlarımız yepisyeni bir ayrılığın başlangıcındadır ve 
Günlük başlıklı bu fasikülde söz konusu sayıya gelene kadar çeşitli sebeplerle defalarca dağılmalarının bir çetelesi sunulur okura. Birinci sayının sonraki fasiküllerinde görürüz ki Baxter binasının üst beş katına kiralık ilanı asılmış, buradaki her türlü teknolojik ıvır zıvır Shield'a teslim edilmiştir. Reed artık sıradan bir bilim adamı olarak perde arkasında Doom'un olduğu bir organizasyona çalışmaktadır. Susan ise film endüstrisinden gelen teklifi değerlendirmeye karar vermiştir. Ben Grimm'in ise yolu Nasa'yla çakışmıştır. Johnny ise kıtanın batısını tercih etmiş, o diyarlarda yarış dünyasına hızlı bir dönüş yapmıştır..

Ancak kahramanın yazgısında gün yüzü görmek, sıradan bir insan gibi yaşamak, ne bileyim sıkıcı bir işte çalışmak, eve giderken markete uğramak, akşam televizyonun karşısında ayaklarını uzatıp çekirdek çitletmek yoktur. Dolayısıyla sorunlar gelip her birinin ayrı ayrı yakasına yapışırken Ateş Adam'ın payına da pos bıyıklı kötü 'Teksas Kasırgası' düşecektir. Edepli kahramanımız ise olayın sıcağıyla ve adrenaliniyle bir ara kendini kaybedecek, dudaklarından 'Evet ulan!' kelimeleri kaçacaktır..







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...