Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Deadpool - Wade Wilson'ın Savaşı

Resim
Wade Wilson'ın Savaşı Ve sen, bir kanalizasyon sıçanının karnında, yarısı yenmiş bir kurtçuğun üzerindeki bir keneden fazlası değilsin, seni or-- Çavuş Boxer, Er Wade Wilson’ı tanımlıyor Duane Swierczynski (yazar) ve Jason Pearson (çizer) ellerinden çıkma ‘Wade Wilson’ın Savaşı’ Deadpool karakterinin kendisi gibi çılgın bir albüm. Deadpool’un ardı ardına espirilerini sıraladığı stand-up tadında bir giriş. Deadpool’un geçmişine dair iki farklı perspektiften anlatılan bir öykü. Ve bomba gibi bir final... Meksika Sinaloa’da bir uyuşturucu karteline yapılan kanlı bir baskın sonrası hayatta kalabilen Deadpool sorgulanmak üzere senato üyelerinden oluşan bir grubun önüne çıkarılır. Deadpool bu sorgusunda Amerikan Hükümeti tarafından onaylanmış, adı bile olmayan çok çok gizli bir paralı asker timinin üyesi olduğunu itiraf eder. İddiasına göre, kimsenin üstlenmediği işleri yapmak üzere görevlendirilmiş, Silver Sable, Domino, Bullseye ve adamımızdan oluşan bu ekip 1983’te Nikaragua

Legs Weaver ve Dördüncü Duvar

Resim
Bonelli’nin de dördüncü duvarı yıkıp aşmış bir karakteri varmış: Komik, eğlenceli, seksi ve tehlikeli hatun Legs... Nathan Never’da yan karakteri oynadığı dönemlerde hiç bahsedilmeyen bu durum, kendi serisine kavuşur kavuşmaz okura yansıtılıyor... Paneller Legs Weaver’ın birinci sayısından... Legs panel üst yazısını yerinden sökerken :) Legs okurla dertleşiyor... Panelden koparılıp bir köşeye atılan üst yazının müşterisini araması belki de çizgiroman için bir ilk! Umuyorum ki Presstij iki sayı çıkarıp, ağzımıza bir parmak bal çaldıktan sonra bu seriye ‘pess’ dememiştir...

Asteriks ve Piktler

Resim
‘Asteriks ve Piktler’ 2013’ün heyecan yaratanıydı benim için. Türkçe basımının uzuuuun, belirsiz bekleyişinden yorulup ‘bari orijinalini okuyayım’ dediğim bir anda Remzi Kitabevi’ne yazdığım ‘Nerede kaldı Asteriks’in yeni albümü?’ temalı iletiye ivedilikle gelen olumlu yanıtla birlikte 2014’ün de heyecan yaratanı oldu. Sonrası sevgilinin yolunu gözlemek gibiydi: Remzi Kitabevi’ne ara ara yapılan ‘acaba’ ziyaretleri, artık raflarda olduğuna inandığım bir gün yine gittiğimde önüme gelen ilk çalışana yönelttiğim ‘Daha çıkmadı mı Asteriks, ne zaman çıkacak?’ soruları, bu çalışanın değil olayın öneminden, olaydan dahi bihaber olması, benim bu duruma hayret etmem.. ‘Asteriks bu arkadaş! Dünyanın en önemli çizgi markası! Bu karakteri yepyeni isimler sahipleniyor ve sizlerin bundan haberi yok! Hem de kendi kitabınız!’ diyemedim tabi ki. Bihaber arkadaş beni bankodaki daha haberli birine yönlendirdi, o da sorumu heyecan yoksunu bir soğukkanlılıkla ‘Ha evet o mu, birkaç gün sonra gelecek!’ ya

Bir Deadpool Klasiği...

Resim
Dördüncü duvarı yıkmış, kurgu olduğunun farkında olan ve artık işi deliliğe vurmuş bir çizgi karakterin sık kullandığı esprisi... Bullseye:    Deadpool, Deadpool, Deadpool... Ne kadar oldu görüşmeyeli? Deadpool:    Onaltıncı sayıdan beri... Nasıl gidiyor Bullseye? Deadpool:    Örümcek! N'aber ufaklık? Amazing Spiderman'in 611. sayısından beri görüşmüyorduk! Ve bir de ' Beni hiç ama hiç anlamıyorsunuz! ' umutsuzluğu... Spidey:    Hobgoblin'in balkabağı bombalarında bir fil sürüsünü yere serecek kadar bayıltıcı gaz varmış. Deadpool:    Eskilerden balkabağı bombasındaki bayıltıcı gaz hilesi. Tam da Altın Çağ'a özgü. Gayet Steve Ditko tarzı. Spidey:    Ne? Deadpool:    Hiç :(

Namor, o bir sevgi kelebeği...

Resim
Atlantis'in agresif prensinin, içerisinde görev yaptıkları denizaltıyı 'yırtarak' teknik olarak ölüme mahkum ettiği iki yeryüzü insanını, insafa gelerek yüzeye çıkardığı bu kareler Bilka Örümcek Adam fasiküllerinin 7. sayısından... Kendi içinde 'bana kalırsa' çelişkili bu peşisıra panellerde Namor'un özlü sözlerini ihmal etmediğini görüyoruz: 'Adaletin en yakın dostu merhamettir.' İyi hoş da böyle bir söz, Marvel'in Tex Willer'i de diyebileceğimiz Namor gibi, canı burnunda, acımasız ve her an patlamaya hazır bir bombanın dudaklarından çıkınca garip duruyor!

Örümcek Adam’da Yerel Tatlar

Resim
O zamanın çeviri diliyle yazalım, Nevyork’ta Çelsi bölgesinde, Tanju Okan’ın ‘İki Yabancısı’ndan Berkant’ın ‘Samanyolu’na, Türk kültür emperyalizminin etkisindeki Amerikalılar... Galiba bu ayrıntılar sebebiyle bu kadar seviyorum Bilka dönemi ‘Örümcek Adam’larını... Çadırımın üstüne şıp dedi damladı... Gece karanlık, eller birleşmiş... Sen kalbimin mehtabısın... Not: Görseller Örümcek Adam ( Bilka Yayınları)  7. sayıdan alınmıştır...

Bir Barbarın Musiki ile İmtihanı

Resim
Marvel’ın altmış yetmiş senelik serilerine nazaran Conan (Conan The Barbarian), hem de Hiborya çağı ve coğrafyası gibi sonsuz olasılıklı bir ortamda, kısa ömürlü olmuştur. Sebep olarak Ron Lim gibi son dönem CTB çizerlerin alabildiğine Conan ile uyumsuz, comics ruhunu yansıtan ve büyük üstad Buscema’nın altında ezilen çizimlerini gösterenler çıkabilir. Ve/veya Roy Thomas imzalılardan sonra gelen senaryomsuları suçlayanlar... Ama bu olguya gelene değin zannımca Conan efsanesine ve ruhuna tezat oluşturan durumları gözardı etmemek gerek. Misal Conan The Barbarian #233’te (Conan Aylık Yeni Maceralar Dizisi 157 – Alfa Yayınları) bir panel var ki koskoca Conan efsanesinin çöküşüne katkıda bulunmuş olmalı... Küçük Conan ve annesi Fialla Michael Higgins’in kaleme aldığı ve Conan’ın bebekliğinden yola çıkıp hızlıca delikanlılığına kadar gelen bu ince fasikülde okur, küçük Conan’ın annesi Fialla’dan musiki dersi aldığını görmektedir... Bu panele bakınca bir anda gözümde beliren

Deadpool Dördüncü Duvarı Yıkıyor!

Resim
Deadpool nevi şahsına münhasır bir karakter. Kurgu olduğunun farkında olan ve diğerlerine de beyhude bir şekilde yaşadıklarının gerçeklik olmadığını fırsat buldukça çıtlatan, artık işi deliliğe vurmuş bir garip oğlan. Onun bu durumu teknik olarak ‘Dördüncü Duvarı Yıkmak’ olarak adlandırılmakta... ‘Dördüncü Duvar’ en temelinde gerçek ile kurguyu ayıran sınır olarak tanımlanıyor. Daha teknik açıklamasını Vikipedi şöyle veriyor: Dördüncü duvar, üç yanı kapalı geleneksel proscenium tiyatrolarda izleyicilerin sahneyi gördükleri düşsel "duvar". İlk kez Denis Diderot tarafından dile getirilmiş olan kavram, 19. yüzyıl tiyatrosunda öne çıkan gerçekçilik akımıyla gelişmiştir. Gerçekçi tiyatroda yaygın biçimde kullanılan dördüncü duvar, kimi sanatçılarca dram ve güldürüye yardımcı bir araç olarak kullanılmaktadır. Dördüncü duvarı yıkmak ise bir tiyatro - sinema – televizyon - roman veya çizgiroman kurgusunda yer alan bir karakterin doğrudan izleyiciye veya okuyucuya hitap etmesi ve olay

Neil Gaiman, Amerikan Tanrıları, Conan...

Resim
Hazırlanın... Fırtına Yaklaşıyor... Geçmişte birtakım kirli işlere bulaşmış olan Gölge, cezasını tamamlamak üzeredir. Artık tek istediği, eşi Laura’yla birlikte sessiz sakin bir yaşam sürmek ve beladan mümkün mertebe uzak durmaktır. Ta ki, eşinin korkunç bir kazada hayatını kaybettiğini öğrenene kadar. Cenazeye gitmek üzere bindiği uçakta bir adamla tanışır. İsminin Wednesday olduğunu söyleyen bu düzgün giyimli, yaşlı adam, Gölge hakkında hiç kimsenin, hattâ kendisinin bile bilmediği şeyler anlatır ve.. onu yaklaşan fırtınaya karşı uyarır. Bundan böyle artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır, çünkü günlük hayatın o sakin yüzeyinin altında, Amerika’nın ruhunu ele geçirmek için büyük bir savaş kopmak üzeredir. Neil Gaiman’ın çok sevdiğim bir kitabıdır Amerikan Tanrıları. Fumetti ya da comics veya frankofon, mitolojiyle bolca beslenen bir mecrada ister istemez mitolojiye de bulaşmış, merak sarmış çizgiroman okurunun illaki beğeneceğini düşündüğüm bu kitapta tanrıların ins