Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayal Kahramanları

Resim
İki ay kadar öncesi... Yeğenimin doğumunu hayırlamaya gittiğimiz akşam hastaneden ayrılırken hanımla sohbet ediyorduk. Laf arasında Sunay Akın’ın şirketlerine geleceğini söylediğinde gayet bencilce ama kaçınılmaz bir şekilde aklıma düşen, imzalısına yetişemediğim Hayal Kahramanları kitabı oldu. Fırsat ayağıma gelmişti, o kitabın imzalanabilme ihtimali hiç olmadığı kadar ete kemiğe bürünmüştü... Ertesi gün sabahın köründe en hasar görmeyecek şekilde baloncuklu poşet içerisine koyduğum kitabımı ‘Unutmadan vereyim, kaçırırım falan...’ cümleleri eşliğinde evden çıkmadan eşime teslim etmeye çabalarken bana garip garip bakıyordu. Olayın heyecanıyla ayları karıştırmış, bir ay kadar erken davranmıştım. Ama olsun, sanıyorum eşim durumun ciddiyetini kavramıştı. Ki aradan bir ay geçip de büyük buluşma günü gerçekten geldiğinde bir akşam öncesinden beni ayaklandırıp, unutma ihtimaline karşılık kitabı akşamdan çantasına özenle yerleştirmişti... O akşam eşim uzayan toplantılar ve yemekler se

Merhaba 2018...

Resim
2018'de yüzünüzden gülücük eksik olmasın ve hayat bir EsseGesse hikayesi tadında, kötülerin gayet belirgin ve kaybetmeye mahkum olduğu bir kıvamda geçsin...

Blek...

Resim
Büyülü Rüzgar'dan anımsadığımız Corrado Mastantuono'nun çizdiği bu kapak her anlamda göz alıcı... Kapağın üzerindeki 'Tre Mitici Fumetti Completi Di Blek Macigno' yani 'Çelik Blek'in Üç Efsanevi Macerası' ifadesinin bende yarattığı izlenim, bunun İtalyanların 'ristampa' dedikleri eski hikayelerin yeniden ama Bonelli'nin Tex'te yaptığı gibi bugüne hitap eden farklı bir kapakla basıldığı kalınca bir albüm olduğu. Dolayısıyla bu kapağı, EsseGesse döneminde kadın olgusuna anca çocuksu bir naiflikte yer verilen 'Il Grande Blek'te (çocuksu derken, adım attığı her yerde Blek'e hayran, pencerelerden bir yandan sarkarken bir yandan da 'Ay ne kadar yakışıklı!' çığlıkları atan yüzlerce kadın bu çıkarıma örnek teşkil edecektir!) yetişkinliğe içerisindeki panellerden önce geçen bir güzellik olarak nitelendirebiliriz... Not: Blek Macigno yani Kaya Blek imiş orijinali...

Dibe vurduğunda...

Resim
Avengers kariyerinin bu başlangıç döneminde Kaptan Amerika'yla her fırsatını bulduğunda takışarak gayet sorunlu bir ergen profili çizen Clint Barton'dan boyunu aşan bir söz... Çizgiromanlarda geçen aforizmalarımıza bir çentik daha atalım... Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 2'den alınmıştır.

Amanın!!!

Resim
Sevgili ağabeyimiz Çetin Şan'a, bu AMANIN! feryadı gibi Bilkavari yerelleştirilmiş tatları yeniden yaşattığı için teşekkürü borç bilirim 😉 Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 2'den alınmıştır.

Avengers Assemble!

Resim
O meşhur '  AVENGERS TOPLANIN!  ' nidası ilk defa 14. Avengers fasikülünde yer alan bu panelde okurun karşısına çıkıyor... Bunu bir savaş çığlığı haline getirmek Thor'a kısmetmiş 😊 Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 2'den alınmıştır.

Efendim...

Resim
On yaş halimin kabusu, yine gönülsüz bir halde ebeveyn işyerlerine zorunlu yaptığım ziyaretlerden tekinde denk gelmiştim babamın birisine 'Efendim' diye hitap ettiğine. Nasıl da zoruma gitmişti bu durum! 'Efendim' çok ağır bir ifadeydi çünkü. Gerek mental, gerek sözlü, gerekse fiziksel, kendini kavgadan esirgemeyen, her daim parlamaya hazır ve atak böyle bir adamın lügatında yer aldığında kafa bulandıran - karakterle örtüşmeyen bir sözcüktü. Topyekün bir teslimiyet, sınırsız bir uysallık, bir koyunluk içeriyordu ve babam bunlarla alakası olmayan bir insandı. Hala da öyle... Peki ya Thor!?! Olanca kendini beğenmişliğiyle arzı endam eden kuzey taraflarının asil tanrısı, doğal bir üstünlük abidesi, sadece Allfather'ın yani Odin'in karşısında eğilmiş bir mit nasıl bir ölümlünün önünde ezik kalır, ona 'Efendim' diye hitap eder, anlayabilmiş değilim... Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 1'den alınmıştır.

Narsizm ve Wasp...

Resim
Tuhaf bir karakter şu Jan.. Bir hoppalık, bir havailik, bir ‘sonuna kadar dövüşürüm, yeter ki makyajım bozulmasın!’ hali söz konusu... Pym’le olan (ama net olarak okuyucuya hissettirilemeyen) ilişkisinin haricinde diğer yakışıklılara (ki hatta Kang’ın çirkinlik abidesi olan maskesinin altında çok etkileyici bir yüze sahip olduğunu iddia edecek kadar) ilgisini belli etmekten çekinmeyen bir cesur, bir zamanının ötesinde kadın... Herkese mavi boncuk dağıtma durumu... Zaten biz kendisinin, sınırları fena zorladığı, cesur  sahnelerini de biliriz 😉 Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 1'den alınmıştır.

Kirby'vari Hulk...

Resim
Bu Hulk yorumundan sonra birisi de çıkıp 'Neden sevmiyorsun Kirby'yi?' demesin bana... Not: Görsel, Gerekli Şeyler tarafından yayınlanmış Avengers Klasik Cilt 1 içerisinde yer alan ikinci fasikülden alınmıştır.

Renkli ve Etkileyici Bir Şey Olmalı: Avengers?!!

Resim
Yıllar boyu İntikamcılar diye bildik. Sonra sinema evreni bu taraflara gelirken Yenilmezler adını aldılar ve fena popülerleştiler. Görece küçük bir azınlığın ilgi alanından çıkıp, hızlı tüketime tabi oldular Yenilmezler. Isınamadım bu isme, reddettim. Sanıyorum hissiyatımda yalnız değildim ki sinema furyasıyla birlikte bu topraklarda da coşan markanın isimlendirilmesi, çizgiromanlarından ya da çizgiromancı dostlar arasında filmlerinden falan konuşurken bazen Avengers bazen de İntikamcılar olarak devam etti, ama asla Yenilmezler olmadı. Ancak Avengers'ın kağıt üzerindeki evreninden uzak olup da sinemasına aşina olanlara İntikamcılar dediğimde her seferinde yüzüme bön bön baktıklarına tanık oldum. Onlar içinse ya Avengers vardı ya da Yenilmezler... Markanın yaratıcıları Stan Lee ve Jack Kirby'nin gruba yakıştırdıkları Avengers isminin çizgiromanda kimin tarafından önerildiğini lüzumsuz bilgiler dağarcığımıza bu görselle eklensin: Wasp... Not: Görsel, Gerekli Şeyler tarafından y

Acının Paneli!!!

Resim
Üşüyorum babacığım... Bir soyguncunun tabancasından çıkan kurşunlarla ölümcül yaralanan bir oğulun çaresiz babasına son sözleri bunlar... Ve bunu okuyan bir diğer babayı yüreğinden vuran bir panel. Bir yumru gelip oturuyor insanın boğazına. Gözlerim buğulanıyor... Dalıp gidiyor, dağılıp gidiyor insan... Not: Görsel, JBC logosuyla yayınlanmış Batman İntikam Şövalyesi kısa serisinin üçüncü fasikülünden alınmıştır.

Bir 'American Gods' Kapağı...

Resim
Pek farkında değiliz ama Dark Horse usul usul Neil Gaiman'ın meşhur American Gods kitabını çizgiromanlaştırıyor. Gayet önyargılı olarak asla romanın yanına yaklaşamayacağını iddia etmekle birlikte varyant bir kapağın hakkını vermeden geçmeyeyim... American Gods: Shadows #9 Bu müthiş kapak David Mack imzalı...

Hava Cıva Kuvvetleri :)

Resim
Avengers'ın ordu kökenli iki üyesi tatlı tatlı birbirlerine laf sokuşturuyor. Rogers'a göre hava - cıva kuvvetleri, teknik terminolojiye göreyse Hava Kuvvetleri'nden Albay Carol Danvers (ki kendisi bu kostümü giydiğinde tenzili rütbeyle Captain Marvel yani Yüzbaşı Marvel olmakta) ile Danvers'a göre hava kuvvetlerine kabul edilmeyen boynu büküklerin gittiği Kara Kuvvetleri'nden emekli Steve Rogers (ki o da bildiğiniz üzere Captain America yani Yüzbaşı Amerika oluyor) arasındaki atışmayı zevkle okuyorum... Bayıldım bu tarza, bravo Warren Ellis 😉 Not: Görsel, Marmara Çizgi'nin yayımladığı 'Avengers - Sonsuz Savaş' albümünden alınmıştır.

Burası Mega-Şehir Bir...

Resim
Yıl 2100... Sekiz yüz milyon insan buraya evim diyor. Hepsi de Kuzay Amerika kıtasının doğu sahilinde, lanetli eski dünyanın radyoaktif topraklarından büyük duvarlarla ayrılmış bir alana sıkışmış durumdalar... Burası 'Mega-Şehir Bir'. Burası Judge Dredd'in distopik dünyası... Görseldekiler ise 'Mega-Şehir Bir'in sakinleri. Her biri potansiyel bir suçlu. Dolayısıyla her biri, ister düzenin koruyucuları olan 'Yargıç'ların elinden, ister hemen yanında bir anda canileşen hemşerisinin şiddetinden kaynaklansın, potansiyel birer maktul ya da sakat. Onlar güneş ışığından mahrum yetiştirilmiş, GDO'lu ama en azından hakiki sebze yiyebilmeyi mutluluk addeden insanlar. Onlar pür dikkat önlerindeki ekranlara bakarken bir yerden bir yere giden kişiler. Onlar zavallılar... Bu panellere bakarken, yollarda elinde akıllı telefonu, etrafla ilgisini kesip ekranlara odaklanmış bir şekilde yürüyen çağdaşlarımızı, organik gıda tüketmeye uğraşan başta kendim ve geri kalan

Kızılmaske bazen...

Resim
Bilirsiniz, Fantom bazen şehirli gibi giyinip kente iner... Bir defasında o kent İstanbul olur ve Kızılmaske ayağına terlikleri geçirip Sultanahmet Cami’ye girer 😊 Not: Görsel, korsan bir Kızılmaske hikayesinden alınmıştır.

Çay Partisi :)

Resim
Mekan Pleasant Hill’de bir piknik alanı... Karakterlerimiz Kraven ve Kobik... Avcı Kraven, kesinlikle ne herhangi bir mutant zihnin yönlendirmesinde olmadan ne de bir büyücünün etkisinde kalmadan, canı gönülden bu evcilik oyununa eşlik ediyor... Söz konusu panel, kesinlikle denk geldiğim en tuhaf, en umulmadık, en eğlenceli, en gözümü alamadığım çizgiroman karelerinden birisi olarak zihnime kazınıyor... Not: Görsel, Gerekli Şeyler logosuyla yayınlanmış Avengers Açmaz albümünden alınmıştır.

Süper Asker Serumu ve Kellik İlişkisi...

Resim
Crossbones'un haşatını çıkardığı bu ihtiyar, Steve Rogers'tan başkası değil. Böylesi yaşlanmasının nedeni de bedenini insan formunun olabilecek en üst seviyesine taşıyan 'Süper Asker Serumu' nun etkisinin ortadan kalkması. Böyle bir gücü yitirmenin psikolojisi bir tarafa, Rogers'a esas vurucu darbe Crossbones'un sert yumruklarından değil de geniş kitlelerce kabul görmüş bir ana akım comics kuralının kendisi için uygulanmamasından geliyor olması muhtemel. Yazılı olmayan bu kurala göre erkek kahraman yaşlansa da saçları delikanlılık çağının gürlüğünden yitirmez, en fazla şakaklardan, o da kendisini geçmişe göre daha da çekici bir hale büründüren, hafif bir açılma olabilir. Bu yaşlandırma kuralının kadın versiyonu azıcık farklıdır: Kadın kahraman, yüzü - gözü kırışsa, hatta bir ayağı çukurda olsa dahi bedeninin diriliğini, gençlikteki hoş kıvrımlarını kaybetmez... (Ki zaten bu ikiliyi erkeğin yaşlılık ütopyası olarak da adlandırabiliriz...)  Ancak ihtiyarl

Sarkazm...

Resim
Baron Zemo'nun sarkazmına şapka çıkardım.  Şu nursuz herif dahi günümüze uyarlamış ya kendini!  Pek bi' sevimli olmuş... Böyle değildi bu adam. Acımasızdı, tahammülsüzdü, hatayı affetmezdi, sorgulamayı gereksiz bulup doğrudan öldüren bir katildi. Motivasyonlarını, planlarını, aralara espriler serpiştirmeden, büyük bir ciddiyetle kahramana anlatmaktan zevk alan bir kötüydü.  Ve işinin gerektirdiğinden çok daha ciddiydi.   Gülen surat emojisine baktığında 'Sanatçı bu resimde ne anlatmak istemiş acaba?!!' diyecek kadar tebessüm yoksulu, mizah yoksunuydu. Ama görüyorum ki geçen yıllar ona da yaramış, yumuşamış, daha bi' rahat davranır olmuş, milyonları katlederim ama esprilerimi de patlatırım moduna girmiş ... Sinematik evren stili, Zemo gibi eğilmez - bükülmez düşündüğüm bir kaleyi dahi rüzgarına katmış... Not: Görsel, Gerekli Şeyler logosuyla yayınlanmış Avengers Açmaz albümünden alınmıştır.

Insomnia Cafe

Resim
'Insomnia Cafe, ilk olarak 2004 yılında L-Manyak dergisinde Uykusuz ismiyle 12 sayı boyunca yayınlandı. Daha sonra 2009 yılında Amerika'nın sayılı çizgi roman yayımcılarından biri olan Dark Horse tarafından Insomnia Cafe ismiyle ilk kez kitap olarak basılmış oldu.' Albümün hemen başında işte böyle yazıyor. Aslında gayet değerli açıklamalar, hikayenin yaratım sürecine ve albümün ortaya çıkışına bir nebze olsun hakim oluyor merak eden okur... İç kapakta bir ifade daha var, kitabın çevirmeninin Emre Yavuz arkadaşımız olduğunu görüyoruz. Bu son bilgi ışığında bir tuhaflık ortaya çıkıyor: Türkçe yaratılmış bir hikaye illaki çeşitli kayıplarla önce İngilizce'ye çevriliyor, Dark Horse'un o albümünden de yine illaki ilk haline göre ifade farklılaşmalarıyla yeniden Türkçe'ye çevirilip KaraKarga etiketiyle yayınlanıyor. Hakikaten böyle bir yol izlendiyse saçma olmuş. Huyumdur, herhangi bir çizgiromanı ya da kitabı elime alır almaz spoiler kaygısız karıştırırım s

Çizgiromanın Bilinmeyen Faydaları...

Resim
Kaynak : Seneler öncesinden kısa ömürlü bir dergi denemesi olan AR Çizgiroman Kültürü Dergisi ...

Bir Yalnız Kovboy Red Kit

Resim
Eski tarihli Bütün Dünya dergilerini karıştırırken karşıma çıktı bu yazı. Onyedi sene öncesinden, d erginin Temmuz 2000 sayısında yer alan  Çiçek Erdem imzalı bu güzel Red Kit yazısı yitip gitmesin... Ve lütfen bana kızmasın kendisinden müsaade isteyemediğim için...

A-May-Zing Spider-Aunt :)

Resim
Cale Atkinson'ın Batman ile dalga geçen birkaç kısa animasyonun (Batman and Bear Robin) editör Nick Lowe’un dikkatini çekmesiyle başlar proje. Lowe, kendisine gönderdiği iletide Örümcek Adam için de buna benzer saçma birşeyler kurgulamanın ilgisini çekip çekmediğini sorar. Atkinson da deyim yerindeyse balıklama atlar bu teklife. Fikirler havada uçuşurken, May Yenge’nin kendi çizgi bantlarının olması önerisi kahkahalar eşliğinde öne çıkmaya başlar. Sonrasındaysa Atkinson kendisini, Mysterio, Yeşil Cin ve Kraven üçlüsünün üzerine yürüyen bir May Yenge çizerken bulur... İki sayfalık 'The A-May-Zing Spider-Aunt' projesi de Amazing Spider-Man'in Aralık 2014'te raflara çıkan 'annual'ının içinde yer alır... Gönüllerde ise Amazing ve A-May-Zing dil oyunbazlığıyla yer edinecektir...

Cameron - Jenkins Ağız Dalaşı...

Resim
James Cameron ile Wonder Woman filminin yönetmeni Patty Jenkins arasında bir ağız dalaşı yaşandı... Cameron Jenkins'i, Wonder Woman karakterinin ne anlama geldiğini, neyi temsil ettiğini tam olarak anlayamamakla suçlamıştı. Bu açıklamasında, Terminator filminde işlediği Sarah Connor karakteri üzerinden gerçek bir kadın kahramanın nasıl olması gerektiğini anlatmaya çalışmıştı: ' çok güzel değil, iyi bir anne değil, sorunlu ama sarsılmaz metaneti ve dayanıklılığı ile izleyicinin saygısını kazanmış... ’ Hatta Wonder Woman filminin kadın karakterler açısından geriye bir adım olduğunu da eklemişti sözlerine... Patty Jenkins de twitter üzerinden Cameron’a sağlam bir yanıt verdi... Özetle şunu söylüyor Jenkins: Cameron'ın Wonder Woman karakterinin tüm dünyadaki kadınlar için ne anlama geldiğini, neyi temsil ettiğini anlamaktaki aczi şaşırtıcı değil, çünkü müthiş bir yönetmen olsa da en nihayetinde bir kadın değil. Bir kadının güzel, çekici ve sevecen olması onun b

Silver Surfer: Ağıt

Resim
Kapağında takılıp kaldığım, beni meraklandıran, kayıtsız kalamadığım bir isim... Straczynski, yer yer söylensem de uzunca bir süredir karşısında saygıyla eğildiğim bir yazar... Straczynski imzasının bende yarattığı beklenti diğer pek çok yazara nazaran farklı oluyor. Şaşkınlıktan ağzımın açık kalması mertebesinde bir tatmin arıyorum bu adamın yazdığı hikayelerde. Çünkü artık tecrübeyle sabit, ele aldığı karakterlerin hamuruna öyle aykırı şeyler katıyor, öyle hinlikler yapıyor, aurayı o kadar farklılaştırabiliyor ki sürecin doğal sonucu oluyor bu hissiyat. Misal Jason Aaron’ın dümeninde, Jane Foster’ın Mjolnir’i taşımaya layık olmasından ve zihinlere maskülen kazınan Thor’un feminen sunumundan çok önce, Ragnarok sonrası yok olan Asgard tanrıları birer birer dirilirken Strackzynski’nin Loki için seçtiği beden kusursuzdu: Leydi Sif! Öyle aman aman dikkat çekici bir yere bağlanmasa da söz konusu değişim hakikaten çarpıcıydı. Ama Straczynski’nin Thor’u kaleme aldığı bu dönemde Loki’ni

Justice League - Sanayi İşbirliği :)

Resim
Denk geldiğim keyifli bir haber : Mutlu Akü, Automechanika Moscow Fuarı’nda, yeni ürünlerinin yanında stand tasarımıyla da beğeni topladı. “En zorlu koşullarda bile (Even in severe conditions) teması ile tasarlanan Mutlu Akü standı, 40 ülkeden 1022 firmanın katıldığı fuar organizasyonu tarafından yapılan değerlendirmede, “En iyi fuar standı (Best Stand)” seçildi. Bunun neresi eğlenceli diyorsanız buyurun şu ödüllü standın tasarımına... Benzer bir duruma şahsen denk gelmişliğim de var. Merak ettiyseniz buyurun ... 2008 senesinin Robert Downey Jr.'lı Iron Man filmiyle birlikte gelen sinema açılımı sonrası, çizgiromanlar ve çizgi karakterler ufak bir azınlığın kültürel egemenliğinden sıyrılıp popüler kültürün bir parçası olurken, hayatın içinden kendilerine aldıkları pay da bunun doğal uzantısı olarak her geçen gün artmakta. Misal hayatımın hiçbir döneminde tişörtlerinde Kaptan Amerika'nın kalkanıyla dolaşan çocuğu, genci, orta yaşlısı bu kadar insanla karşılaşma

Vampir Şövalye

Resim
Ürkütücü başlamıştı... Bir okul ortamı düşünün, adı Cross Akademisi olsun. Gündüzün örgün eğitiminin yanısıra gece sınıfları yer alsın bu okulda. Gündüz seansında sıradan gençlere, geceleri ise her daim genç görünen vampirlere uygulanan müfredatı ekleyelim kurguya. Okulun misyonu için de 'besin zincirinde av ve avcı durumundaki vampirlerin ve insanların aslında birarada da yaşayabileceğini kanıtlamak' densin. Yalnız bu genç insanlar vampirlerle aynı ortamı paylaştıklarından (ve dolayısıyla bu ulvi misyondan ve tehlikeden) bihaber olsunlar ve müthiş çekici görünen bu vampirlere ondört yaş seviyesinde ortaya çıkan o klasik hayranlık, aşk ve orta seviye tutku üçgeninde bir tavır sergilesinler. Yakışıklı bir vampir gördüklerinde dibi düşme durumu diyelim biz buna. Bu iki grubun birbiriyle temasını engellemeye çalışan ve vampirlerle ilgili bilinç düzeyi oldukça yüksek iki de yönetim temsilcisiyle, Yuki Cross ve Zero Kiryu ile, girizgah atmosferini tamamlayayım. Hakikat

Yediemin :)

Resim
Hayal Kahramanları kitabım Hulk'a emanet 😄

Bir Zagor Korsanı: Esrarengiz Ada

Resim
Fi tarihinde Altın Madalyon Çizgiroman Forumu’nda bir ilk yaşanmıştı; bizler kendi yağımızda ve kendi dilimizde kavrulurken İtalyan bir çizgiroman okuru forumda peydahlanmış, Zagor başlığında meşhur 350’lik serinin özellikle birkaç sayısını nasıl edinebileceğini sormuştu. Fitili ateşleyen de bu soru olmuştu. Sonrasında kadim Zagor uzmanlarının mesajlarından, sevgili kahramanımızın tek bir macerasının bizimkilerce korsan olarak hazırlandığını ve bu hikayenin söz konusu sayılara denk geldiğini öğrenmiştim. Akabinde de bu maceranın peşine düşmüştüm, ama kolay yollusundan dijital olanının... Kısa sürede de bu tarz paylaşımlar yapan değerli bir sitemizden bulup indirip, dijital çizgiroman okuma özürlü birisi olarak bunları uzunca bir süre bekletmiştim. Ta ki bu sayfalar birer çıktı haline gelene kadar... Esrarengiz Ada isimli bu korsan macera, Tay Yayınları’nın fasikül serisinin 1975 senesi son çeyreğinde raflara çıkan 279 – 280 ve 281 numaralı sayılarında yayımlanmış ve cilt serisinin