Bir Ahhyyyaaakkk Çeksem...



Ahhyyyaaakkk!!!

Zagor KM 64’den bu kareyi fotografladım geçen sabah...

Hikayenin bu kareye kadarki gelişimine göre hem kendisinin peşinde olan askeri bölüğü hem de hikayedeki gerçek düşmanları kendisine çekecek bir cin fikir vardır Zagor'un kafasında. Ve bu amaçla sıçrar bir ağacın tepesine ve sonrasında Çiko'yla arasında şu diyalog geçer...


Çiko:
Karamba Karambita... Ne yapmak istediğini öğrenebilir miyim?


Zagor:
Görmüyor musun? Zagor-Te-Nay'ın savaş çığlığını atıyorum... Beş mil içinde olan herkes beni duyabilir!..


Benim için çok yeni bir bilgi, Ahyyaaakkk’ın menzili 5 milmiş...

Anlayacağınız 8 kilometre...

Yani ben Kadıköy’de yüksek bir binanın çatısına çıksam ve AHHHHYAAAAKKK diye çığırsam bunun Suadiye’den duyulması gerekiyor...

Hadi bu karede görülen ağaçları, koruluk – orman sevgili kahramanımız artık her neredeyse bunu bir tarafa bırakıp açık arazide yırtınıyor Zagor diyelim, üzerine şehir ortamında dış ses kirliliği had safhada, bir de sesi yutan binalar var savunmasını yapalım ya da hadi bağıran ben değil de Hakan Aysev olsun ama yine de 8 kilometreyi duyunca OOHAAAAAAYYYYUUHHHHH diyor insan...

Duyuldu mu sesim :)

Tam Sıtkı Sıyrıllık bir mevzu, derinlemesine tahlil gerektiriyor...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...