Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Spectre

Resim
‘Injustice: Gods Among Us’ öyküsünün yaşandığı nefis alternatif evreni tadanlar hatırlayacaktır; totaliter küresel bir rejim inşa eden Superman’in karşısında Batman’in seçenekleri birer birer tükenirken, serinin üçüncü yılında yolu DC’nin korku ve büyü janrına dahil karakterleriyle kesişmişti. Yine hüsranla sonuçlansa da üçüncü yıl kendince ciddi bir hayran kitlesine sahip ama pek tanımadığım geniş bir karakter yelpazesine giriş yapmamı sağlamıştı. Ve Spectre de söz konusu efsanevi serinin bu sayfalarına kadar karşılaşmadığım – karşılaştıysam da hatırlayamadığım bir karakterdi. Merak uyandırıcıydı, belki bir Mxyzptlk renkliliği yoktu kendisinde ancak – söz konusu mücadelede saflarında bulunduğu taraftan bağımsız olarak diyebilirim ki - etkileyici olduğu aşikardı... Ardından da önyargılarımı yerle yeksan eden, beklentilerimin çok ötesinde tatmin yaşatan bir seriyle karşıma çıktı Spectre... Spectre’nin, 1993 senesinde yeniden başlatılmış olan serisinden (Volume 3) ilk 23 fasi

Essex County

Resim
İnsanın günahlarını - insani zaafları ve bunların sonuçlarını konu edinen, hüznü de bol bir öykü olmuş Essex County... İnsanın tutkularının, pişmanlıklarının, acılarının, ister milyonların yaşadığı koca koca şehirlerde, ister bu öyküdeki gibi küçücük bir kasabada, hep benzer şekillerde, aynı şiddette,  aynı sıklıkta,   aynı yıkıcılıkla yaşandığını anlatmış Lemire. Ve tüm bu hikayelerin gizli kahramanı şehvetin nasıl bir düşkünlük, nasıl bir zaaf olduğunu. Biz bu yaşanmışlıkların, bu onay görmeyen şehvetin etkilerini - sonuçlarını okuyoruz aslında; ilişkilere nasıl yön verdiğini, kimini söküp attığını, kimini ise dondurduğunu ya da yok saydığını. Koruma ve korunma içgüdüsüyle hareket eden insanları görüyoruz sayfalarda. Lemire bana kalırsa bir yandan da şunu anlatmaya çalışmakta:  'Benzer hikayeler yaşanıyor, yaşanacak, yaşanmak zorunda. Benim anlatıklarım insanın doğal güdüsü, adeta insan olmanın doğal bir uzantısı gibi.' Dram değil Lemire'in hikayesi, sadece tercihle

Venom by Görkem Demir...

Resim
Filminin vizyona girmesine koşut olarak beklenen gerçekleşti ve Venom’un birinci cildi geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini aldı. Marmara Çizgi etiketli bu baskıdaki üç varyant kapağın ikisine imza atan Görkem Demir de Kasım ayının 10'unda Tüyap'ta Marmara Çizgi standında, 11'inde de Paralel Evren çizgiromanevinde kapaklarını imzaladı, remarklar çizdi: k apakları renklendiren Ertan Ceyhan ile birlikte tabi ki... Bunlar da Paralel Evren'deki o keyifli günden bana yadigar kalanlar... Laf aramızda, sonraki ciltlerde de Görkem Demir'in varyant kapaklarını görecek gibiyiz...

İçinden Çizgiroman Geçen Roman: Tesla Maskelerle Çevrili Bir Hayat

Resim
Tesla ve çizgiromanı birarada düşünmek ne kadar da zor geliyor insana. Lakin... Adı çizgiroman tarihiyle bir anılan Winsor McCay’in ‘Little Nemo in Slumberland’i Vladimir Pistalo’nun çok satan 'Tesla: Maskelerle Çevrili Bir Hayat' kitabında çıkıyor karşımıza, hem de ana karakterin o anda yaşadıklarıyla sıkıca özdeşleşerek... ... Sırası gelen pencere geçip gidince Tesla’nın canı sıkılmaya başlıyordu. Bir gazete açtı sonra. New York Sun gazetesi. Uykuya dalmış New York’un iki kat üzerinde seyahat ederken, Küçük Nemo Hayaller Diyarında’yı okuyordu. O büyülü çizgi romanda, her bölümün başında, Küçük Nemo kendisini Kral Morfeus’un krallığında buluyordu. Tanıdıktı bu, çok tanıdıktı. Bir zamanlar, Nikola küçük bir oğlan çocuğuyken birdenbire yatağında o ışığa yakalanmıştı. Daha sonra dünyanın kalbindeki altın sarısı ışıktan imgeler uçuşmaya başladı. Yıldız patlamaları arasında uçuyor, derinlerde balıklarla yüzüyordu. Gün solundaydı, gece sağında. Ü

Bilka baskıları: Hayalet çizer mi yoksa fotokopi mi?

Resim
Geçtiğimiz günlerde, 90'lardan bir sayfa bizleri tarih olarak bunun da öncesine, dönemin yayın cambazlıklarına, yöntemlerle ilgili keyifli bir aydınlanmaya sürükledi... Bilka Örümcek Adam 130. sayıdan, Örümcek ile Punisher arasında geçen ve çok hoşuma giden bu diyaloğu paylaşmamla başladı tüm mevzu... Mavi Cellat (ki artık Mavi Kaplan değil 😉 ) : Serserilerle dövüşürken onların metodunu kullandığım için vicdan azabı çekmem. Ama bunlar asker... Ben de bir zamanlar askerdim... Görevlerini yaptığına inanan kişileri katletmek istemem... Örümcek Adam : Vay be! Demek içinde bir insan var... Mavi Cellat : Evet. Ben insanım. Bu benim en büyük dezavantajım... Ama beni durdurmasına izin vermeyeceğim... Bu da benim güçlü yanım...  Punisher'ın kendine dair bu zaaf itirafı benim için şaşırtıcıydı. Zaaf mevzusu üzerine gelebilecek yorumları beklerken bir dostumuzdan gelen görüş oyunu bambaşka ve beklenmedik bir alana çekti.  Bu görseli paylaşmam üzerine

Bilka'ya Gramaj Ayarı!

Resim
Zam yap(a)mayıp ekmeğin gramajını düşürürken bunu 'Ekmeğin Gramajına İsraf Ayarı' ya da 'Obeziteye Gramaj Ayarı'' gibi süper yaratıcı başlıklarla güzellemek ve şirinleştirmek son dönemin adeti değilmiş meğerse. Aynı yöntemi Bilka onyıllar önce uygulamış. Şöyle ki... 58. sayıyla birlikte Bilka Örümcek Adam albümleri onaltı sayfa azalarak sekseniki sayfaya düşer. Ve  kitabın son sayfasında  bunun nedeni - niçini, aşağıdaki şekilde ve gayet ayrıntılı olarak  okura açıklanır: İletişim harika, bilgiler ayrıntılı ama külliyen yalan dolan diyorum bu matematiğe. Misal büyük gider kalemi olarak lanse edilen telifin Marvel’a ödenmediğine dair anekdotlar bir 'google'lama uzaklığında. Ya da tercüme için albüm başına verilen üç liralık paydan hareketle beşbin adetlik bir baskı için tercüme eden kişiye ödenen ücretin dönemin bir memur maaşının üçte birine eriştiğini düşündüğümde bu da hiç olası gelmiyor. Bir tek dağıtıcı firmaya verilen pay konusunda samimi olabi

Hail The King!

Resim
Az kaldı...

Maximum Carnage...

Resim
Doktor Ahtapot, Elektro, Akbaba, Kraven, Kertenkele sarmalından yıllar boyu çıkamamış olan Örümcek Adam, Venom’ın doğuşuyla birlikte,  para - şan – şöhret – hükmetme - güç şeklinde karşımıza çıkan alışılageldik süper kötü güdülerinden gayrı,  beklentileri farklı,  motivasyonları garip ve çarpık zihniyetli bir düşman kazanır. Tarzıyla apayrı olan Venom okur nezdinde bir anda popülerleşirken, gördüğü talep gereği olarak ‘Amazing Spider-man’ sayfalarını her yıl en az bir kere ziyaret eder olur. Söz konusu dönemde bu seriden yılda onbeş fasikül çıktığını düşünürsek asgari iki fasikül süren bir hikayede Venom’ın arzı endam eylemesi önemli bir göstergedir.  Venom’ın popüleritesi gibi ortakyaşarı da bulaşıcıdır; kendisinden türettiği Carnage ise Örümcek Adam hikayelerine bambaşka bir boyut katar, adeta Comic Code Authority derecelendirmesinde vahşet babında kademe atlatır. Venom’ın az da olsa insaflı ve kendi ifadesiyle ‘katlederken seçici’ bir tavrı varken Carnage kaosun çocuğudur. Uzaylı

Katliam Saati

Resim
Çok uzun zamandır Tex’ten keyif alamayan biri olarak hayal meyal hatırladığım bir hikayeyi yeniden okudum geçenlerde; 2014 tarihli bir Çizgi Düşler yayını olan bir numaralı Maxi Tex albümü ‘Katliam Saati’ni... Jose Ortiz'in üçyüz küsür sayfa süren nefis kareleri eşliğinde, hikayenin adına yakışır şekilde sayamadığım kadar çok ölümün yaşandığı, vahşi batıyla ilgili aklımıza gelebilecek her türlü uğursuz, tekinsiz ve tehlikeli mekanda geçen, yine suçluların ve komplocuların her çeşidini barındıran dinamit gibi bir serüvendi. Hani bunca farklı mekanı, bunca suç ve suçlu tipiyle birleştirmeyi becerebilmek hakikaten maharet isteyen bir iş. Hakkını teslim edelim, yazar Segura çok iyi kotarmış... San Carlos rezervasyonundaki kızılderili ajanını öldürmeye çalışmış bir Apaçi, kumar masası katliamcısı tehlikeli bir kumarbaz, eskinin madencisi bugünün gözünü budaktan sakınmayan dolandırıcısı, zimmetine para geçiren sünepe kılıklı bir banka müdürü ve banka soyguncusu bir çete reisi

Dönerli Sandviç

Resim
Nevyork'ta canı döner - ekmek çeken bir Amerikalı gangster... Ey Bilka, sen ne güzel ayrıntılara sahipsin böyle!!! Not: Görsel, Bilka Örümcek Adam albümlerinin 54. sayısından alınmıştır.

Jameson'ın Önlenemez Yükselişi...

Resim
Bilka Örümcek Adam serisinin 47. sayısından bir panelde, huysuz patron Jonah Jameson'ın Daily Bugle'daki basamakları çıkışının öyküsü...

İlk Öpücük...

Resim
Eski yardımcısı olarak Misterio'nun yerine geçen Danny Berkhart, Jameson tarafından kiralanır ve Örümcek Adam'ın peşine düşer. Plan iyi işlemektedir, Misterio'nun teknolojisini kullanan Danny, Peter'ı çıldırmanın eşiğine sürükler. Tüm bunlar olurken, Örümcek Adam ve Peter Parker ruhen ve bedenen günbegün çözülürken, Berkhart tarafından sürekli olarak ayrıntılarla güncellenen Jameson'ın yüzünde güller açmakta, kendisini tanıyanların anlam veremediği bir mutluluk ve bonkörlük hali yaşamaktadır. Ancak sevgili 'Duvar Sürüngeni'mizin popüler ifadeyle oyunu görüp sahte Misterio'yu polise teslim etmesiyle işler bir anda terse döner. Danny karakoldaki o tek telefon hakkını Jameson için kullanır ve ondan 'kendisinin ismini polise açıklamamasına karşılık' avukat talep eder. Tehlikenin kokusunu iyi alan yılların kurdu Jameson ise telefonu kapatır kapatmaz soluğu Avrupa'da alır. Ama sandığı gibi güvende olmayacaktır. Sorun gelir orada da onu bulur, bir

Altın Fırçalı Adam

Resim
Son günlerde çizgiroman kültürü adına güzel şeyler oluyor!  Misal geçtiğimiz haftasonu... Öyle şahaneydi ki; önce Cumartesi günü Bant Mag. Havuz'da aslında hiç de boş olmayan ' Örümcek Adam Boş Kapak ' sergisi, sonra Pazar günü Kadıköy Karikatür Evi’nde 'Altın Fırçalı Adam' belgeseli... O haftasonu şunu farkediyordum: Çizgiromanevi ziyaretlerinden ve çoğu yayıncı da olan dükkan sahiplerinin yayın planlarını sorgulamaktan ibaret, gitgide yavanlaşan, tatsızlaşan bir kültür böyle etkinliklerle renkleniyor... Altın Fırçalı Adam Aslan Şükür ve Efsanevi Çevirmen Ay Barka - Kadıköy Karikatür Evi Yalan yok, aslında bu belgeselden öyle aman aman yüksek bir beklentim de yoktu. Her ne kadar Aslan Şükür gibi bir efsaneyi odağına koysa da bu gösterimde bulunmamdaki asıl motivasyonum sanıyorum, çizgiroman camiasından bildiğim, sevdiğim kişilerin ortaya koydukları bir yapıta ve emeklerine saygımı göstermekti, orada bulunarak destek olmaktı, yalnız bırakmamaktı, yaptıklar

E.C.B.

Resim
S.H.I.E.L.D.'dan önce E.C.B. (Enternasyonel Casusluk Birliği) vardı 😛 Haydi biraz daha geçmişe gidelim, taaa Bilka Örümcek Adam serisinin ilk sayısına. Efsanenin başlangıcı O meşhur 'Kara Panter'i Vurdular' hikayesinde de  S.H.I.E.L.D.  karşımıza çıkar.  Orada ise çok daha değişik bir tanımlama yapılır bu organizasyon için. Shield'dan Türkçe karşılığı olarak ilk akla gelen kalkana, kalkandan da zırha giden düşünce silsilesi çevirmeni Zırhlı Birlikler gibi halihazırda orduda karşılığı olan bir birime götürür ve ... ... Helicarrier olur Zırhlı Birliklerin Uçan Karargahı...

May Tarzı Rahatlık...

Resim
Avenging Spider-man fasiküllerinden birinde May Yenge'nin Peter'a, son kocasıyla (Jonah Jameson'ın babası  Jay Jameson olur kendisi ) yatak odası ayrıntılarını ima ettiği, hem de bunu Ben Amca'nın mezarı başında yaptığı o meşhur panel çok kanıma dokunmuştu ve bir yazı döşemiştim... (Paneli ve yazıyı merak edenler için linki de paylaşayım 😇) Dönem dönem yaptığım üzere (ve ilginçtir her seferinde de ayrı bir keyif alıyorum bu yeniden okumalardan...) yine Bilka Örümcek albümlerime göz atarken aşağıdaki panel dikkatimi çekti. Tamamen iyi niyetlerle hal hatır sorma maksadıyla yapılan bir görüşmede, May Yenge bu sefer de 'Ben evleniyorum!' diye dan diye söylüyor Peter'a. Peter'ın Ben Amca'ya olan düşkünlüğü göz önünde bulundurulduğunda bunun - benim gibi dışarlıklı birisine göre dahi - yavaş yavaş ısıtılarak aktarılması gereken hassas bir durum olduğu meydandayken May Yenge kurbağayı doğrudan kaynar kazana atıyor... Duygusal insan Peter ise haliyle

Kehanet!

Resim
Tarantula'nın, kaçırdığı gemideki yolcuları serbest bırakmak için talebi olan bir milyon dolarcığın yolunun Jameson'la kesişmesi üzerine Jonah ve Robertson arasında bu diyalog yaşanır... Ve ilginçtir, böylece Bilka Örümcek Adam albümlerinin onaltıncı sayısında, taa otuz yıl öncesinden bir 'reis ve medya ilişkisi' kehaneti ortaya çıkar 😲

Örümcek Adam 'Boş Kapak'

Resim
Kadıköy Kadife Sokak'ta harika bir sergi var... Bant Mag. Havuz'da Marmara Çizgi etiketli 'Örümcek Adam Düğün' sayısının boş kapaklı versiyonları elliye yakın çizerin elinden hayat bulmuş yeni halleriyle çizgiromancıları ve koleksiyoncuları bekliyor... İşin güzeli, sergide satılan kapakların gelirinin tamamı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne gidiyor. Öyle ki ödemeyi doğrudan bu vakfa yapıyorsunuz... Fotograflar bu kapakların güzelliklerini sergilemekten oldukça uzak, canlı canlı seyretmeniz şiddetle tavsiye edilir... Son tarih 10 Mayıs Perşembe. ..