Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Thor: Vikings

Resim
Beklentimin gerisinde kalan bir hikaye daha. Beş fasiküllük bir kısa seri için sakız gibi uzatılmış, inişlerin – çıkışların unutulduğu  tekdüze ilerleyen  bir konu. Hikayenin kahramanı mı yoksa esas oğlanın yancısı mı belli olmayan Thor.. Hikaye bir lanete dayanıyor. Milattan sonra 1003 yılında Lord Harald Jaekelsson önderliğindeki vahşi Viking yağmacılar, çoluk çocuk demeden en son sakinine kadar katlettikleri Norveç’in batı sahilindeki bir köyde, hayatta kalan son kişi olan köyün bilgesinin elindeki rün yazılarıyla bezeli büyülü taşla ve kanıyla lanetlenerek bin yıllık bir yolculuğa çıkıyor. Lanet telaffuz edildiğinde bin yıl oldukça uzun bir süre gibi görünse de bininci yılın sonunda, takvimler 2003 yılını gösterirken Viking gemisi nihayet bir türlü varamadığı destinasyonuna, Yeni Dünya’ya ulaşıyor. Ancak bu yolculuk esnasında yenilmez, durdurulamaz, çok güçlü zombilere dönüşen Vikingler bin yıl önce ne yapıyorlarsa bunu bine katlayarak New York’ta kıyıma ve vahşete girişiyorlar.

İçinden Çizgiroman Geçen Roman: Kurtadamın Döngüsü

Resim
‘Spoiler’ kaygısız bir insan olarak ilk önce Stephen King’in sonsözüne baktım. O kısacık paragraf 4 Ağustos 1983’e tarihlenmişti. Eyvah eyvah! Yoksa bu da ‘Kara Kule: Şilahşör’ün sinir bozucu yeniyetme acemiliğiyle yazılmış halinin benzeri bir vakit kaybı hissiyatı mı yaşatacaktı? Hem Stephen King’in ilk akla gelen tabii ve yetkili yayıncısı Altın Kitaplar’ın bu kitabı 6:45’e bırakmış olması da bu kanıyı güçlendirmiyor muydu? Gerçekten nasıl olmuştu bu? Stephen King’in çizgiromanlarını bile piyasaya sürmeyi deneyen Altın Kitaplar ne olmuştu da bu kitabı atlamıştı? Gerçi birkaç King kitabını da İnkilap’a kaptırmıştı ama 6:45 farklı mecraların yayıneviydi, Beat akımı gibi derece alternatif tatları sunmanın derdindeydi. Aslında biraz düşününce sorguluyor da insan, tamam Altın Kitaplar ‘Kurtadamın Döngüsü’nü atlamış atlamasına da 6:45’in ne işi vardı Stephen King ile, ne zaman ve niye yolları kesişmişti?!! 6:45’in kurucularından ve çok yetkili ve mesul editörlerinden (ve tanıdığım en azı

Skottie Spawn çizecek olsa...

Resim
Todd McFarlane kapağı... Juvuan J. Kirby kapağı... Liana Hee kapağı... Raflara yeni çıkan ‘Spawn Kills Everyone’ın şirin mi şirin bu varyant kapakları tarz olarak bir yerlerden tanıdık geliyor mu :) Bir heves bu... Geçecektir illaki... Ama suyunun suyunu çıkarırcasına tüketilene dek Skottie Young türevleri bana keyif verecek...

Hayat Geride Bırakmaktır...

Resim
Hortlak dergisinin ilk sekiz sayısı boyunca okuduğumuz Emrah Ablak imzalı 'Hamsiyi Beklerken' öyküsünden yanıma kar kalan iki panel...

Bir Algı Sorunsalı: Odunluktan Bilgeliğe!

Resim
Hoz Comics'in yayınladığı Örümcek Adam ciltlerinde yeralan uzun soluklu 'Öteki' hikayesinden, Peter Parker’in kimbilir kaçıncı ölümünü takiben sıcağı sıcağına Mary Jane ile Wolverine arasında geçen (ve zamanlama itibariyle aşağılık ve rezilce bulduğum bir flört girişiminin azıcık üzerini eşeleyince Logan’ın karşısında saygıyla eğildiğim) bir diyalog – iki sayfa.. Logan: Selam, dinle.. Neler olduğunu duydum ve sadece --- Mary Jane: Hayır.. Senin dediğin hiçbir şeyi duymak istemiyorum, anladın mı? Onun ve.. Benim hakkımda söylediğin tüm o şeylerden sonra, senin söylediğin hiçbir şeyi duymak istemiyorum! Hiçbir şeyi! Logan: Sadece şunu demek istemiştim.. Artık o.. Eğer bir ara dışarı çıkmak istersen.. Mary Jane: Seni piç! Mary Jane: Benden uzak dur yoksa seni öldürürüm. Yemin ederim, bir yolunu bulurum ve seni öldürürüm! Jarvis: Neler yaşadığını biliyorsun, neler hissettiğini biliyorsun. Hangi akla hizmet bunu --- Logan: Aynen öyle Jarv. B