Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri...

Resim
Seyfettin Efendi ve Esrarengiz Hikayeleri Bu adamın tarzını seviyorum... Galata Kulesi’nin tepesinde üç kişi: bunların ikisi, bir bebe ve kolunda tuttuğu bu bebekle aşağıya atlayacağını söyleyen bir adam, üçüncüsü ise adeta denizin üzerine kurulmuş ahşap bir iskeleden güneşin batışını seyreder bir edayla kulenin balkonuna oturmuş, yine iskeleden bacakları tatlı tatlı sallandırmanın huzuru ve dinginliğiyle karşısındakine aşağı atlarken hissedeceklerini, yerle temas ettiğinde yaşayacaklarını sakınmadan, umursamazlıkla maskelenmiş bir gerçeklikle acı acı anlatan Seyfettin Efendi... Bir intihar vakası karşısında gerçekten böylesi bacaklarını sallayacak raddede rahat mı yoksa rol mü yapıyor, psikolojiden mi faydalanıyor emin değilim. Seyfettin Efendi sanki istemsiz, plansız programsız, içinden geldiği şekliyle böyle gibi geliyor bana. Ya da ben karakterin doğal halinin bu olduğunu düşünmeyi tercih ediyorum içten içe. Çünkü bu pervasızlığa, bu soğukkanlılığa bayılıyor