Essex County


İnsanın günahlarını - insani zaafları ve bunların sonuçlarını konu edinen, hüznü de bol bir öykü olmuş Essex County...


İnsanın tutkularının, pişmanlıklarının, acılarının, ister milyonların yaşadığı koca koca şehirlerde, ister bu öyküdeki gibi küçücük bir kasabada, hep benzer şekillerde, aynı şiddette, aynı sıklıkta, aynı yıkıcılıkla yaşandığını anlatmış Lemire. Ve tüm bu hikayelerin gizli kahramanı şehvetin nasıl bir düşkünlük, nasıl bir zaaf olduğunu. Biz bu yaşanmışlıkların, bu onay görmeyen şehvetin etkilerini - sonuçlarını okuyoruz aslında; ilişkilere nasıl yön verdiğini, kimini söküp attığını, kimini ise dondurduğunu ya da yok saydığını. Koruma ve korunma içgüdüsüyle hareket eden insanları görüyoruz sayfalarda. Lemire bana kalırsa bir yandan da şunu anlatmaya çalışmakta: 'Benzer hikayeler yaşanıyor, yaşanacak, yaşanmak zorunda. Benim anlatıklarım insanın doğal güdüsü, adeta insan olmanın doğal bir uzantısı gibi.' Dram değil Lemire'in hikayesi, sadece tercihler ve bunların sonuçları...

Çizgileri yadırgayıp da Essex County'den vazgeçilmemeli kesinlikle... Lemire, belki çok farklı, göze ilk bakışta hoş gelmeyen bir üslupla çizmiş olabilir ama hikayesini yine her zamanki gibi çok güzel anlatmış...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...