ŞŞŞŞ!


Bu yazı kesinlikle yoğun ve katışıksız SPOILER ya da henüz dile yerleşmemiş Türkçe karşılığı olarak SÜRPRİZBOZAN içerir!!!



Jim Lee’nin görsel şöleni, Loeb’in vasat bir hikayesi ŞŞŞŞ!...

Loeb ne zaman uzun soluklu bir Batman hikayesine imza atsa bunu yapıyor: başat Batman düşmanları birer birer arzıendam eyliyor ve şölen başlıyor... Aynı Loeb dokunuşunu misal The Long Halloween’da da görebiliyoruz. O öyküde de bir kallavi kötü rolünü tamamlayıp sahneden çekilirken, bir diğeri sahneye çıkıyordu. (Yine aynı kalemden çıkma Dark Victory’yi henüz okuma imkanım olmadı. Lakin bu albüme de bakmak lazım, acaba beni doğruluyor mu diye...)

Bu hikayede ise kötülerden kimi çapını fazlasıyla aşıyor, kimiyse potansiyeline göre oldukça mütevazi kalıyor. Bu da peşisıra bir gariplik yok mu sorusunu getiriyor, bir de tümünün ardında bir planlayıcının olduğu kuşkusunu...

Loeb, Hush’a bir de romantizm unsuru eklemeyi unutmamış. Batman - Kedi Kadın ilişkisinin imalardan ve platonik noktadan çok öteye taşındığını okuyoruz. Hatta Bruce Wayne’nin bile bu ilişkiye dahil olabileceği kadar öteye...

Hush’ın sayfaları arasında ilerlerken bir noktadan sonra Joker’in delilik manifestosunu içeren o çok güçlü diyalogları hangi hikayede okuduğumu düşünmeye başladım. Sonra yanıtın bir çizgiromanda değil de Nolan imzalı The Dark Knight filminde olduğu geldi aklıma. Heath Ledger’ın bal damlıyordu ağzından...


Joker:  Ah ah... Sen var ya, bana izin versen ölürdün sanki, değil mi? Durdurulamaz bir güç, yerinden oynamayan bir nesneye çarpınca... İşteee böyle olur. Sen gerçekten de hiç bozulmayacak birisin değil mi? Hee? Çünkü sen kendine karşı dürüstlüğünden, beni öldüremiyorsun Batman. Ben de seni öldürmek istemiyorum. Çünkü beni eğlendiriyorsun. Galiba kaderimizde bunu sonsuza dek yapmak var.

Batman:  Ölene kadar hücrede kalacaksın.

Joker:  Hücreyi paylaşabiliriz. Bu şehirdeki delirme oranının artış hızını iki katına çıkarırız.

Batman:  Yanılıyorsun. Bu şehirde yaşayanlar, iyiliğe inanmaya hazır olduklarını kanıtladılar.

Joker:  Moralleri tam bozulana kadar. Gerçek Harvey Dent'i ve yapmış olduğu kahramanlıkları gördükleri güne kadar. Gotham’ın ruhu için verilen bu savaşı seninle yapacağım yumruk yumruğa bir dövüşle kaybetme riskini alacağımı mı sanıyorsun? Hayır. Son bir koza ihtiyacın var. Benimkisi Harvey.

Batman:  Ne yaptın?

Joker:  Gotham’ın beyaz şövalyesini aldım ve onu bizim seviyemize indirdim. Zor olmadı. Görüyorsun ya, delilik yerçekimi gibi. Tek yapman gereken azıcık itmek!


Joker bu filmde Harvey Dent’i azıcık itiyordu gerçekten ve bir kahramandan psikopat bir katil yaratıyordu...

Joker’in Dark Knight filminde sergilediği strateji, planlama ve bütünsel bakış dehasının bir benzerini bu hikayede de görmek mümkün. Hush ve Bilmececi birlikteliğinin ince ince dokuduğu plan, Batman’i tüm o değerlerini ve inandıklarını reddedip Joker’i öldürecek noktaya taşıyor. Bu delilik nöbetini sonlandıran ise çok tezat bir şekilde belki de Joker’i en fazla ölü görmek isteyecek kişi olan Jim Gordon oluyor...

Bu hikayenin çıkış noktası olan Thomas Elliot’ın Bruce Wayne’den böylesine nefret etmesinin altı doldurulamamış bana kalırsa... Ailesini ortadan kaldırıp büyük bir mirasa konmak isteyen dokuz on yaşlarında bir çocuk küçük Tommy ve bunu gerçekleştirmek için bir araba kazası planlıyor. Kaza sonrası Dr. Thomas Wayne anneyi kurtarmayı başarırken, baba hayatını kaybediyor. Bu küçük şeytanın gayesine ulaşabilmesi için uzun yıllar beklemesi, annesinin kanserden ölmesi gerekiyor. O bu kadar beklemek zorundayken Bruce’un ebeveynlerinin ölümüyle bir imparatorluğa sahip olması Tommy’ye göre büyük bir haksızlık ve bir insandan ölesiye nefret etmek, intikam almayı arzulamak için yeterli...

Bana göreyse saçma!

Edisyona gelirsek... Jim Lee’nin sanatını bu cep boyutunda sunmak üstada haksızlık, okura ızdırap. Arka Bahçe yazık etmiş bu güzelim panellere...

Son olarak...

Hikayenin güzeli Jim Lee’nin panelleri...

Hikayenin göz alıcısı yalan yok Zehirli Sarmaşık :)

Hikayenin doruk noktası Jason Todd’un dönüşü...

Hikayenin gereksizi inandırıcılıktan uzak Batman – Superman kapışması...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Cassandra Nova: İlk Düşman