Efendim...


On yaş halimin kabusu, yine gönülsüz bir halde ebeveyn işyerlerine zorunlu yaptığım ziyaretlerden tekinde denk gelmiştim babamın birisine 'Efendim' diye hitap ettiğine. Nasıl da zoruma gitmişti bu durum! 'Efendim' çok ağır bir ifadeydi çünkü. Gerek mental, gerek sözlü, gerekse fiziksel, kendini kavgadan esirgemeyen, her daim parlamaya hazır ve atak böyle bir adamın lügatında yer aldığında kafa bulandıran - karakterle örtüşmeyen bir sözcüktü. Topyekün bir teslimiyet, sınırsız bir uysallık, bir koyunluk içeriyordu ve babam bunlarla alakası olmayan bir insandı. Hala da öyle...

Peki ya Thor!?! Olanca kendini beğenmişliğiyle arzı endam eden kuzey taraflarının asil tanrısı, doğal bir üstünlük abidesi, sadece Allfather'ın yani Odin'in karşısında eğilmiş bir mit nasıl bir ölümlünün önünde ezik kalır, ona 'Efendim' diye hitap eder, anlayabilmiş değilim...


Not: Görsel, Gerekli Şeyler etiketli Avengers Klasik Cilt 1'den alınmıştır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Cassandra Nova: İlk Düşman