Deborah Whitman
Peter Parker’ın, Empire State Üniversitesi’ndeki kariyeri esnasında tanıştığı ve zaman zaman aklı ve arzuları güzel (ama tehlikeli) komşusuna ya da alteregosununkiler Kara Kedi’ye kaysa da bir müddet seyrek yoğunluklu ilişkisini sürdürdüğü hoş bir kadındır Deborah Whitman...
Debbi, bana kalırsa, Peter’ın sadece aşk defterinde değil, arkadaşlık – dostluk – aile vs. tüm ilişkileri çerçevesinde haksızlık hatta eziyet ettiği, kendi yüksek karakter özelliklerine yakıştıramadığım davranışlar sergilediği yegane kişidir. Öpüşmeleri bile yalandır aslında: Debbi için çok şey ifade etmesine rağmen Peter için gayet mekaniktir, duygudan yoksundur. Bu öpücüğün öncesi birlikte geçirilen güzel günü, Peter'ın günboyu neden bu kadar enerji dolu, neşeli ve mutlu olduğunu biraz kazıdığınızda altından o güzel ama tehlikeli komşu çıkar. Oysa Debbi gayet masumane bir şekilde Peter'ın o günkü keyifli mizacını kendine yormaktadır belli ki...
Debbi güvenli limandır Peter için, ama ne zamana kadar! Bir noktada Debbi'nin de ‘Yeter artık!’ diyeceği aşikardır. Debbi'nin sonsuz görünen primine güvenerek ilişkiyi sonuna kadar zorlamakta beis görmediği bir anda hatunu yeni gözdesi Biff Rifkin ile kolkola gördüğünde allak bullak olur Peter. Kaybedilen artık değerli olmuştur.
Debbi, bana kalırsa, Peter’ın sadece aşk defterinde değil, arkadaşlık – dostluk – aile vs. tüm ilişkileri çerçevesinde haksızlık hatta eziyet ettiği, kendi yüksek karakter özelliklerine yakıştıramadığım davranışlar sergilediği yegane kişidir. Öpüşmeleri bile yalandır aslında: Debbi için çok şey ifade etmesine rağmen Peter için gayet mekaniktir, duygudan yoksundur. Bu öpücüğün öncesi birlikte geçirilen güzel günü, Peter'ın günboyu neden bu kadar enerji dolu, neşeli ve mutlu olduğunu biraz kazıdığınızda altından o güzel ama tehlikeli komşu çıkar. Oysa Debbi gayet masumane bir şekilde Peter'ın o günkü keyifli mizacını kendine yormaktadır belli ki...
Debbi güvenli limandır Peter için, ama ne zamana kadar! Bir noktada Debbi'nin de ‘Yeter artık!’ diyeceği aşikardır. Debbi'nin sonsuz görünen primine güvenerek ilişkiyi sonuna kadar zorlamakta beis görmediği bir anda hatunu yeni gözdesi Biff Rifkin ile kolkola gördüğünde allak bullak olur Peter. Kaybedilen artık değerli olmuştur.
Gerçek hayatta da böyle olmaz mı zaten! İşte böylesi ufacık ayrıntılarda gizlidir şaşırtıcı Örümcek Adam’ın başarısı, hayatı birebir taklit etmesinde ve okurlarında yarattığı ‘Benim de başımdan geçmişti bu’ hissiyatıyla karakterle özdeşleşme yaratmasındadır...
Debbi'nin olanca ilgisine rağmen Peter’ın Debbi'ye karşı hissettiklerinin pek yoğun olmaması belki de hatunun utangaçlığının arkasına gizlediği geçmişiyle ve bu geçmişin karakter üzerindeki etkileriyle ilgilidir, doku uyuşmaması sorunudur. Kötü bir evlilik belasına bulaşmış olan Debbi psikolojik sorunlar yaşamaktadır ve ister istemez bu durumunun sosyal hayatına da yansıması gerekir. Şizofrendir, hatta Peter Parker’ın Örümcek Adam olduğundan şüphelenmekte ve bu şüphe şizofrenik bir kişilikte obsesyona dönüşmektedir. Bu hususu psikiyatristine aktardığında psikiyatrist Peter’dan yardım ister. O kostümü giymesinin ve Örümcek Adam olduğunu açıklamasının Debbi'de yaratacağı şokun kendisini bu halüsinasyonlardan kurtaracağını söylese de Peter kabul etmez. Ancak daha sonra aynen bunları yapacak, Debbi ise Peter’ın bu itirafına inanmayarak psikiyatristini haklı çıkaracaktır...
Bu paneller ise Debbi'nin Daily Bugle’a ilk ziyaretinden. Debbi ile ilk tanışmalarında Jameson’un şaşırtıcı ve hiç alışılmadık kibarlığı dikkat çekiyor...
Kim bu yanındaki cici bayan? |
Artık kocamış kurt mu desek kart horoz mu? Yoksa ‘kırkından sonra azanı teneşir paklar’ mı :)
Yorumlar
Yorum Gönder